Ad biliminin özel alanının inceleme alanlarından birini Kişi Adları Bilimi (Anthroponymy)
oluşturmaktadır. Kişi adları bilimi içine ad, göbek adı, soyadı, takma adlar ve sanlar
gibi ad türleri girmektedir. Kişi Adları Bilimi bütün toplumlarda kendi içinde bir gelenek
oluşturmuştur. Her milletin kendine has bir ad verme sistemi vardır. Ad verme gelenekleri
ve törenleri ise aynı ülkenin değişik birimlerinde bile farklılıklar gösterebilir. Eski Türklerde
ad verme geleneğin kişinin adını hak etmesi gerekirken daha sonraki dönemlerde bu gelenek
etkisini yitirir. Dede Korkut Hikayeleri’nde çoğunluğu Türkçe olan adlar, İslamiyetin kabulü
ile yerini Arapça ve Farsça adlara bırakır. Peygamberler, İslam büyükleri ve evliyalarının
adları ve dinî kavramları içeren soyut adlar önem kazanır. Türk adlandırmalarında her zaman
değişmeyen bir unsur ise dinî ve tarihî kişilerin, kahramanların, devlet büyükleri, yazar
ve sanatçıların adları ile çocuğun doğduğu gün, ay ve mevsimle ilgili adlar, ailenin ölmüş
bireylerinin adlarının çocuklara verilmesidir. Türk toplumunda dün çocuklarına nasıl ad veriliyordu,
bugün nasıl veriliyor? Zamanla ortaya çıkan değişiklikler hangi sebeplere bağlanabilir.?
Günümüzle eski adlar arasında ne gibi bir bağ kurulabilir? Türk ad verme geleneğinin
özelliklerini taşıyan Gaziantep yöresinin çocuklara ad verme geleneğini yansıtmak suretiyle,
Anadolu’da yaşatılan Türk adlandırmaları hakkında ayrıntılı bilgi vereceğiz.