Akrabalık geleneksel bir sosyal örgütlenme biçimi olarak dünya halklarının
tümünde farklı formlar şeklinde bulunmaktadır. Akrabalığın kurulduğu bağlar üzerinden
o toplumun geleneksel sosyal yapısı ve düzeni biçimlenir. Bu biçimi ile kendisine has
bir ideoloji ve dahil etme – dışlama mekanizması kurarak, bireylerin hareket alanının
sınırlarını belirleyen sosyal normları ve değerleri oluşturur. Bu sistem içerisinde gerek
bireyler, gerekse toplumlar akrabalığı bir strateji olarak kullanarak belli amaçlara
ulaşmaya çalışırlar. Bu, grubun egemenlik alanını genişletmekten, grubun kendini
korumak için başvurduğu geniş bir strateji setini içerir. Bu set sadece geneolojik bağlar
üzerinde kurulan formel akrabalık türleriyle değil, aynı zamanda sanal akrabalık
formlarıyla da kurulur. Göçle birlikte gelişen insan hareketliliğinde akrabalık sistemine
dayanan yapılar da beraber taşınmış olur ve göç eden toplum kolektif kimliğini devam
ettirmek için akrabalık ideolojisini yeniden var eder. Toplumsal değişim ile birlikte
akrabalık alanı, özellikle açık toplumlar içindeki akrabalık gruplarındaki bireyler için
hareket alanını engelleyen bir yapı haline gelir. Bu çalışmada ele alınan konu, farklı
zamanlarda Türkiye’nin farklı yerlerine göç etmiş veya ettirilmiş Kürt gruplar arasında
tespit edilen bir sanal akrabalık biçimi üzerinedir. Genelde kadınların başvurduğu ve
adına xwihûbiratiya xewnê (Rüya kardeşliği) denilen bu sanal akrabalık formu stratejik
açıdan diğer sanal akrabalık formlarından, yani, grubun konumunu güçlendiren stratejik
sanal akrabalık örneklerinden, ayrıdır. Burada tam tersi bir durum söz konusudur. Kişi,
belli norm ve değerlerle biçimlendirilen sıkı ve dar akrabalık konseptinden çıkmak ve
akraba dışındaki bireylerle sosyal bir ilişki kurmak için, akrabalık stratejisini kullanır.