Edebi eserler, yazarların dilin birimlerini belirli bir biçimde kullanmalarıyla ortaya çıkar. Biçem, bir dildeki tüm olasılıklardan dilsel özelliklerin seçilmesi olarak görülür. Biçembilim, bir okuyucunun bir metni okurken onu nasıl anladığını ve ondan nasıl etkilendiğini açıklığa kavuşturmak için okuyucuların edebi bir metnin diliyle etkileşimini yaratmaya çalışır. Bu çalışma Thomas Campion’un “Yüzü Bir Gül Bahçesi” adlı eserini biçembilimsel özellikleri açısından inceler. Şiirdeki üç kıta dilbilgisi açısından birbirine paraleldir ve yüzü cennet bahçesine benzetilen bir kadının güzelliğini konu alır. Grafolojik sapma, şiirdeki önemli kelimeleri ön plana çıkarmak için büyük bir harf sistemini gösterir. Güzel bir kadının dudaklarını anlatan nakarat, şiirin bütünlüğünü sağlar. ‘Olgun kiraz’ tekrarı, cinsel olgunluğa işaret eder. Fonetik paralellik, paralel anlam sistemini pekiştirir. Şiir, bahçede yetişen çiçek ve meyvelerin tasvirini daha canlı kılmak için daha çok teşbih ve mecazlara dayanmaktadır. Bununla kadının fiziksel özellikleri, kişiliği ve ruhu tasvir edilir. Kiraz ismi, kutsal sıfatı ile birlikte kullanılarak kadının dudaklarının cennetteki yasak meyvelere benzetilmesini tasvir eder. Her kıtanın sonunda tekrarlanan aynı mısra, bu güzel kadının izin vermedikçe ulaşılamaz olduğunu ön plana çıkarır. Bu kadın, konuşmacının onu tasvir ettiği kadar kutsal ve mükemmel olamaz, bu da bu şiirin gergin ve yanlış hissettirmesine neden olur. Bu şiirdeki kadın, konuşmacının yarattığı imaja asla gerçekten ulaşamaz. Bu çalışma, şiirin anlamını ve etkisini göstermek için biçemsel özelliklerinin nasıl temel olarak kullanıldığını gösterir.