Ian McEwan tarafından kaleme alınan Solar (2010), iklim değişikliğini anlatan çevre odaklı bir kurgusal eserdir. Solar, çevre sorunlarını merkeze alan ve bu sorunlara çözüm üreten bir eser olmamasından dolayı birçok eleştiri almıştır. Oysaki bu sorunları alaycı bir şekilde yorumlayan romanın ana karakteri, Beard, aracılığıyla aslında McEwan iklim değişikliği gibi konulara farklı bir bakış açısı sunmaktadır. McEwan’ın bu anlatısı, Nobel ödüllü orta yaşlı bir fizik profesörü olan Michael Beard’in fosil yakıt kullanımından bağımsız bir enerji kaynağı bulma çabasını öyküleştirir. Fakat üretken bir akademisyen ve çevreci bir karakter resmetmek yerine, McEwan antipatik bir başkahraman yaratır. Beard’in bencil kişiliğine çapkınlığı ve çalıntı bir çalışmayı kendisininmiş gibi yayınlaması da eklenince sevimsiz karakteri daha da pekişir. Roman boyunca, Beard’in bencil karakteri göz önüne alındığında, ekosistemi kurtarmaktan çok kendi fiziksel ihtiyaçlarına önem verdiği görülür. Solar, Beard’in bakış açısından anlatıldığı için benmerkezci karakteri ile iklim değişikliğini engelleme amacı arasındaki tezat daha da belirgin bir hal alır. Beard’in anti-çevreci karakteri ve ekosistemi kurtarma çabası arasındaki çelişki Solar romanındaki toksik çevreye dikkat çekmektedir. Bu toksik çevre sadece doğa değil aynı zamanda doğa ve kültür ilişkisinin toksik özelliğini de içinde barındırmaktadır. Bu bağlamda, metin, başkahramanın çıkarcı kişiliği üzerinden doğa ve kültürü toksik olarak, yani “atık” kavramı ile ilişkili olarak betimler. Bu çalışma, Beard’in bencil karakteri ve toksik çevre arasındaki tezatın “toksik bilinç” fikrine işaret ettiğini irdeleyerek metnin insanlığın neden olduğu atık ve israfa karşı farkındalık geliştirmek amacını taşıdığını tartışmaktadır. Dolayısıyla, bu tartışma, Solar eserinin, Beard’in insan merkezli bakış açısı vasıtasıyla kültürü ve doğayı “atık” kavramı ile tanımlayarak bir “toksik bilinç” oluşturduğu fikrine odaklanmaktadır.