İlkokula yeni başlayan bazı öğrencilerin yaşadığı okula uyum sorunları daha üst sınıflarda kaygı ve depresyon belirtileri şeklinde devam ederek öğrencilerin akademik başarılarını, arkadaşlarıyla ilişkilerini, sınıf içi davranışlarını etkileyebilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ilkokul 3. sınıf öğrencilerinin kaygı ve depresyon düzeylerinin hem kendi algıları hem de velilerinin algıları doğrultusunda belirlenmesidir. İstanbul’da ilkokulda okumakta olan 207 üçüncü sınıf öğrenci ve velilerine ayrılık kaygısı, genel kaygı, panik bozukluk, fobi, OKB, depresyon alt testlerinin olduğu Çocuklar için Kaygı ve Depresyon Ölçeği uygulanmıştır. Nicel araştırma yöntemi ve tarama modelinin uygulandığı çalışmada ayrılık kaygısı (p=.044) ve panik bozuklukta (p=.018) kızlar ve erkekler arasında erkekler aleyhine anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Velilerin kendi çocuklarını değerlendirmelerinde, kızlar ve erkekler açısından anlamlı bir farklılık yoktur. Tüm alt testler açısından incelendiğinde erkek öğrenciler %1.1- %10.9, kız öğrenciler %3.4 - %10.1 arasında değişen oranlarda sınır düzeyde rahatsızlığa sahip olduklarını bildirirlerken, yüksek düzeyde rahatsızlığa sahip olduğunu bildiren erkek öğrencilerin oranı % 4.3 - %12, kız öğrencilerin ise % 1.1- %6.7 arasında değişmektedir Sonuçta erkek ve kız öğrencilerin kaygı düzeyleri birbirine yakındır ve sınırda görülen kaygı oranları da alanyazındaki diğer araştırmalarla örtüşmektedir. Fakat her iki gruptaki yüksek kaygı oranları, öğrencilerin rehberlik servisinden bireysel ve/veya grup çalışmaları şeklinde psikolojik destek almalarının gereğine işaret etmektedir.