Mülksüzleşme Süreci Bağlamında Bir Köy Monografisi
(VIllag e Monograp h In the Cont ext of the Proc ess of DIsposs ess Ion
)
Yazar
|
:
Servet Gün
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2013
|
Sayı |
:
76
|
Sayfa |
:
77-97
|
1740 1179
|
Özet
Askeri bir stratejinin uzantısı olarak alanda hâkimiyeti sağlamak amacıyla gündeme getirilen
ve ağırlıkla 1990’ların ortalarında uygulanan yeniden iskân politikası, bir milyonun
üzerinde insanın zorla yerlerinden edilmesine neden olmuş yakın tarihimizin önemli “toplu
sürgün” olaylarından biridir. Binlerce aile plansız, çoğunlukla birkaç gün içinde ve zorla
büyük kentlere göç ettirilmiştir.
Köylerinden zorla göç ettirilenlerle ilgili çalışmalar bugüne kadar ağırlıklı olarak meseleye
“Kürt sorunu” bağlamında yaklaşmışlardır. Meselenin “Kürt Sorunu” gibi etno-politik
bir boyutunun olmasının yanında; göç-mülksüzleşme ve proleterleşme bağlamında belirgin
bir de “sınıf boyutu” vardır. Bu boyut bugüne kadar çok fazla öne çıkarılmamış ve incelenmemiştir.
Bu temel gerekçeyle, çalışma, 25 yıldır süren “iç savaş”tan kaynaklanan ve köylerinden
zorla göç ettirilen köylülerin mülksüzleşme ve proleterleşme süreçlerini aydınlatmak
üzere bir köy araştırmasına dayanmaktadır.
Araştırmayla, “kent yoksulluğu” olarak ifade edilen olgunun bugünkü aritmetiğinde
1990’ların mülksüzleştirme uygulamalarının etkisi ile kent yoksullarının toplumsal kimliği
sorularına yanıtlar aranmaktadır. Sonuç olarak, elimizdeki çalışma her ne kadar 90’ların ortalarında
uygulanan yeniden iskân politikası sonucu Tunceli’nin merkez köylerinden biri olan
Müşkirek Köyü’nün mülksüzleşmesine ve yoksullaşmasına özel olarak ışık tutuyorsa da;
genel olarak bahsedilen dönemin politikaları sonucu yerlerinden edilen milyonların sınıfsal dönüşümleri hakkında da fikir üretmektedir. Açık uçlu sorulardan oluşan ve nitel görüşme
tekniği kullanılıp alanın bilgisine müracaat edilerek gerçekleştirilen çalışmamız, “kent yoksulluğu”
olarak kristalize olan sorunun çözümüne dair bir iki öneri sunmaktan da doğaldır ki
imtina etmemektedir.
Anahtar Kelimeler
mülksüzleşme, emeğin metalaşması, toplumsal proletarya, yeniden iskân, ilkel birikim.
Abstract
The resettlement policy that brought to the agenda and performed extensively in the mid-
1990s as an extension of military strategy to consolidate control over territory was one of the
most important “mass exile” of our recent history, which forcibly displaced over one million
people. Thousands of families forcibly exiled mostly in several days to big cities without
planning their destination.
The studies about forced exile of people off their villages mainly focused on the issue in
context of the “Kurdish question.” besides that the issue has an ethno-politic dimension like
“Kurdish question” it has an obvious class dimension in terms of dispossession and proletarinization.
This dimension has not sufficiently been focused so far. For this very basic reason
this study based on a village research to enlighten the process of dispossession and proletarinization
of exiled villagers resulted by the “civil war” that has been lasting for 25 years.
This study searches for answers to the questions that the effects of the practices of the
dispossession of 1990s on the phenomenon that was named urban poverty and the social
identity of urban poors. As a result, though this study enlightens the depropertization and
impoverishment of Müşkirek village one of the central village of Tunceli as result of resettlement
policy that was applied until mid-1990s, it also gives an idea about the class transformation
of millions as result of the policies of the period mentioned in general. Of course, this
study that is based on qualitative interview method consisting of open ended questions and
utilizes the knowledge of the field does not avoid offering a few solutions for the problem that
has crystalized as “urban poverty.”
Keywords
dispossession, commoditization of labor, social proletariat, resettlement, primitive accumulation.