Ünlü Türk romancısı Cengiz Dağcı, bir yazısında “anayurt dediğin dildir aslında…” biçiminde bir ifadede bulunur. Ünlü yazarın belirttiği gibi coğrafyaların vatan haline dönüşmesinde dilin etkisinin önemli olduğu görülmektedir. Dilin canlı olarak yaşadığı/ yaşatıldığı kurumlardan bir de halk ozanlığı/ âşıklık geleneğidir. Yüzlerce yıl bulunduğu coğrafyada yaşayan insanların dili, gönlü ve yükselen sesi olan ozanlar Türkçeyle doğumdan ölüme kadarki süre içinde bulunduğu insanının yaşadıklarını şiirleştirmiş, böylece tarihe tanıklık ederken sözlü kültürle birlikte eserlerini oluşturduğu Türkçenin de yaşamasına ve gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük ölçüde yardımcı olmuştur. Bu bakımdan bu bildiriyle Hataylı ozanların yaşadıkları dönemde bulundukları bölgeye tanıklık edecek eserler oluştururken bunlarla Türk kültürel kimliğinin yaşatılması ve geleceğe aktarılmasında oynadıkları rolün fark edilmesi amaçlanmaktadır.
Bu çalışmayla, Hatay’da Türk kültür varlığının yaşaması ve Hatay’ın ebedi bir Türk vatanı olarak devamında etkili olan ve gün ışına çıkmamış sözlü kültür ürünleri ela alınıp işlenecektir. Bunlar içinde başta Kırıkhan ilçesi ve özellikle Ceylanlı Köyü ozanları olmak üzere Sefil Molla, Sefil Hasan, Sefil Ahmet gibi kimileri Halep’te ikamet etmiş oradan Hatay’a gelmiş olan âşıkların yazmalarda yer alan şiirlerinin Hatay’da bir kültür hazinesinin oluşumundaki rolü ve tesiri tartışılacaktır.