Kahve, toplumumuzda yüzyıllardır yoğun biçimde tüketilen ve her kesimin beğenisini
kazanan keyif verici bir içecektir. Sosyolojik manada ise bir içecekten çok daha fazlasını
ifade etmektedir. Zira hazırlanışı, pişirilme usulleri, sunuş biçimleri ve bunlara bağlı olarak
kendi etrafında yarattığı birçok seremoni, teamül ve alışkanlıkla sosyal hayatımızın önemli
bir kültürel unsurudur. Aynı zamanda konukseverliğin göstergelerinden biri ve dost sohbetlerinin sembolü olarak kabul edilmiştir. Birçok açıdan sıhhat verici olduğuna inanılarak şifa
amaçlı kullanılmış ve halk hekimliğinde kendisinden faydalanılmıştır. Bunlar gibi birçok
hususiyeti ile Türk kahve kültürü ve zevki, kendisi de kültürün bir parçası ve aktarıcısı olan
edebî ürünlerde yer almıştır. Bu sebeple kahvenin sosyal hayatımızdaki yerinin, toplumsal
ilişkilerimize etkisinin ve günümüzde unutulmaya yüz tutmuş veya unutulmuş kahve ile ilgili birçok âdet, gelenek ve göreneğin tespiti için edebiyata başvurmak gereklidir. Hüseyin
Rahmi Gürpınar, eserlerinde toplumumuzun sosyal hayatının ve gündelik yaşantısının farklı
görünümlerini, kültürel değerlerini ve zenginliklerini ayrıntılarıyla yansıtan bir yazardır. Bu
zenginliklerden biri de kahve kültürüdür. Bu da çalışmamızın çıkış noktası olmuştur.