Horace’ın sihirli formülü «Ut pictura poésis», yani ‘resim gibi şiir’ bir korelasyonu
anlatır. Fakat bu ilişki iki sanatsal ifade biçiminin rekabet edişine ya da basitçe birbirini
taklit etmesine indirgenemez. Resim özellikle yazarlar için yaratıcı ilham kaynağı olmayı
sürdürmektedir. O Victor Hugo değil mi ki; resimle ır. Görüntüyü aktarmak isteyen birçok
metin yazarı, tuvalin eşdeğerinde bir etkiyi kelimeler yardımıyla arar. Burada edebi yaratıcılık
hem yazının konusu, düşüncenin nesnesi; hem de dil tarafından düzenlenmemiş bir başlangıç
noktasıdır. Ressamların sessiz sözlerine betimlenen Waterloo Savaşı’nı, Sefller romanında
edebi dil aracılığıyla aktarmaya çalış bir değer atfetmek, genellikle sadece sessizliğin
sınırlarında lisanı keşfetmeyi amaç edinen şairlere özgü bir durumdur. Yazar tuval karşısında
renk ile kurduğu ilişkiyi dilin sisteminden nasıl fltre eder? Şiirsel alan, okuyucunun sayfa
önünde izleyici olmasını nasıl sağlar? Bu çalışma özellikle 19. yüzyıldan 20. yüzyıla, edebi ve
sanatsal formlarda kendini hissettiren geçişkenliği şiir üzerinden ele almayı amaçlamaktadır.