Etnik kimlik ve ulus devlet kavramları, politik söylem içinde tartışıldığı için, etnik kimlik
konusu politik bağlama dayandırılarak ele alınmaktadır. Son yıllarda azınlıklar meselesinin daha
çok konuşulur hale gelmesi, aidiyet, toplumsal bellek ve etnik kimlik sorunsalının da konuşulur
hale gelmesini sağlamıştır. Sosyal ve politik alandaki kimlik tartışmaları kendini sinemada da
göstermiştir. Ülkemizde sinema gösteriminin gerçekleştiği ilk yıllardan bu yana yapılan pek çok
filmde etnik kimlik temsiline yer verilmektedir. Yeşilçam filmleri incelendiğinde bu temsillerin
genellemeler ve önyargılarla sunulduğu görülmektedir. Günümüzde soyut ve genel yaklaşımlardan
sıyrılarak tamamen farklı bakış açısı yakalamaya çalışan yönetmenler de mevcuttur. 2000’li
yıllarda çekilen Bulutları Beklerken ve yine 2000’li yıllarda çekilen Güz Sancısı filmleri azınlıkların
temsil sorunu üzerinde bir kez daha düşünmemizi sağlamaktadır. Bulutları Beklerken filmi
anadilinden ve ailesinden koparılan kadın karakterin, Türk ve Müslüman çoğunluk karşısında
gündelik hayatını nasıl kurduğuna odaklanırken; Güz Sancı filmi ülkemizde tarihsel süreç içinde
Rumların hayatını tamamen değiştiren politik olaylara odaklanmaktadır.