Dış tutuma kaynaklık eden kimlik ile iç tutumun özünü oluşturan “anima ve animus”,
Virginia Woolf’un parçalı karakteri Orlando’da bir araya gelmiştir. Romanlarında
cinselliği ve cinsellikten kaynaklanan duyguları ele almaktan özenle kaçınan yazar, bu
kez bir değişiklik yaparak Orlando adlı eserinde aşk tutkusunu yoğun olarak işlemiştir.
Orlando’nun, yazarın lezbiyen eğilimlerini yansıtan yarı erkek yarı kadın, androjen bir
varlık olduğu söylenmektedir.
Bu çalışmada, Woolf’un fantastik öğelerle bezenmiş eseri Orlando’nun
başkahramanının cinsiyet dönüşümü toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden aktarılmaya
çalışılacaktır. Kadın-erkek dikotomisini ironik ve paradoksal bir yaklaşımla ele alan
yazarın cinsiyet ve cinsel kimlik algısını ortaya koymak amacıyla, kimlik farklılıklarını
ayrıntılarıyla tekrar tanımlayan ve bunların sosyolojik, entelektüel, tarihsel ve kültürel
boyutlarını ele alan queer kuramı ile Jung öğretisinde bilinçaltının antropomorfik
arketipleri olarak yer alan “anima ve animus” kavramlarından yararlanılacaktır.