Bu çalışmada farklı sosyo-ekonomik yapıda ve dönemlerde yetişen ancak “mücadeleci kişilik” ve “toplumlarını ve mesleklerini yönlendirme” ortak paydasında buluşan 3 kadın gazeteciden söz edilmektedir: Kıbrıs’ta 1935 – 1937 yıllarında Ses gazetesinde gazetecilik mesleğini icra eden Ulviye Mithat ve 19 yaşında başladığı gazetecilik mesleğini, babasının vefatı üzerine 1943 – 1946 yıllarında gazetenin imtiyaz sahibi olarak sürdüren Bedia Okan ile Türkiye’de Bâb-ı Âli’de, 1952 yılında Cumhuriyet gazetesinde başladığı muhabirlik hayatını 1993 yılında Milliyet gazetesinden emekli olarak tamamlayan ilk adliye muhabiri Vasfiye Özkoçak.
Bu çalışma, birbirinin üzerine gelen dönemlerde yaşamış ve gazetecilik yapmış bu 3 kadın gazeteci hakkında yazılan yazılar ve yapılan röportajların incelenmesi ışığında; yaşamlarını, çalışmalarını ve görüşlerini yorumlarken arka planda yaşadıkları dönem ve döneme yön veren baskın unsurların bir sentezinin oluşturulmasını da hedefleyen nitel bir çalışmadır. Çalışma, eleştirel medya ve kadın çalışmaları ile feminizm ışığında, 3 kadının yaşadığı dönemlerin bir çerçevesini çizerken, basın gibi zor bir alanda, yaşadıkları zorlukların üstesinden gelme noktasında mücadeleci kimlikleriyle varlık gösteren ve gerek kişilikleri gerekse yazılarıyla mesleklerine ve topluma katkı koyan bu 3 kadını ele almaktadır. Onların azimli çabalarıyla, kadınların basında sadece habere konu birer “nesne” olarak algılanmalarının değil habere ve topluma yön veren “özne” olabilecekleri gösterilmeye çalışılmaktadır.