Mitolojiden, semavî dinlere kadar pek çok inanç sistemi ve dinde evren, iyi tanrıların
bulunduğu gökyüzü, insanların yaşadığı yeryüzü, kötü tanrıların ve ruhların meskeni yer
altı olmak üzere üçlü bir anlayış çerçevesinde tasavvur edilir. Gökyüzü yani üst dünya yedi,
dokuz veya on yedi kattan ibaret ve dikey bir yapıya sahiptir. Gökyüzü ruhları iyi, insanlara
zarar vermeyen ruhlar olarak bilinirler. Yer altı dünyası ise yedi veya dokuz kattan oluşur.
Bazen yatay bazen de dikey olarak hayal edilir.
Türk düşüncesinde gök, yer ve yer altı olmak üzere üçlü evren anlayışı ile menşe ve
köken mitlerinden maddî abidelere kadar bütün metin çeşitlerinde karşılaşmak mümkündür.
Bunların yanı sıra sözlü nesir anlatılardan olan masallar taşıdıkları mitolojik unsurlar
bakımından oldukça zengindir. Bu zenginlik içerisinde masal kahramanlarının yeraltı ve
gökyüzü dünyalarıyla ilişkileri ve bu bölgelere yaptıkları yolculuklar anlatmalarda önemli
bir yer tutar. Gökyüzü ve yeraltı dünyasındaki varlıklarla temas kuran kahraman, çeşitli sonuçlara ulaşır; kahraman, yeraltına yaptığı yolculuklarından zaferle çıkar, haksız bir
şekilde yeraltına kaçırılmış insanları kurtarır. Makalede bu noktalardan yola çıkılarak Kıbrıs
Türk masallarına yansıyan Şamanizmin üçlü evren anlayışı örnek metinler üzerinden ortaya
konmak suretiyle, değerlendirilecektir.