Sinema, hareketli resimlerin birbiri ardına sıralanmasıyla oluşturulan bir anlam üretme aracıdır. Görsel ve işitsel ögelerin birleşmesiyle oluşturulan kurgusal öyküler, göstergeler aracılığıyla bir dil oluştururlar. Sinema kullandığı bu göstergelerle düz anlam bakımından bir yandan gerçeği olanca açıklığıyla yansıtırken, diğer yandan da yan anlam bakımından çağrışım, gönderme, kültürel kodları öne çıkarma ve anlamlandırma yönüyle görünenin ardındaki görünmeyenleri de anlatan bir dile sahiptir.
Ortak Türk tarihinin en önemli kesitlerinden olan Saka dönemini ve dönemin fenomen karakteri Tomris’in halkı için verdiği özgürlük ve var olma mücadelesini anlatan “The Legend Of Tomiris (Tomris Efsanesi)” filmi, hem Kazak sinemasının dev bir prodüksiyonu hem de güçlü görüntüsel ve işitsel göstergeleriyle, mekan ve zamanın diliyle, kültürel kodlarıyla, çağrışım ve göndermeleriyle, imgesel altyapısıyla, dizi ve dizimindeki seçkisiyle, düz anlam ve yan anlam düzlemiyle Kazak yedinci sanatının baş yapıtı özelliğini taşımaktadır.
Filmde, M.Ö. 6. yüzyılda yaşayan Türk tarihinin en büyük kadın savaşçısı Saka / İskit Türklerinin Başbuğu Tomris Hatun’un hayatı ve mücadeleleri anlatılmaktadır. Özellikle Pers Kralı II. Kyros’u bozguna uğrattığı savaşla dünya tarihinde önemli bir konum edinmiş olan Tomris Hatun’un hayatının senaryolaştırılıp, kurgulanıp başta Türk dünyası olmak üzere tüm dünyaya sunulması önemli bir kültürel aktarımdır.
Bu yaklaşımlarla, kadının Türk tarihindeki yeri ve değerinin de vurgulandığı bu çalışmada “Tomiris” filminin, F. de Saussure’nin gösterge anlayışı ve Roland Barthes’in anlamlandırma yöntemi temel alınarak göstergebilimsel çözümlemesi ve anlamlandırması yapılmıştır.