Toplumların mitik dönemlerden itibaren süregelen inanç sistemleri, yeni kabul
edilen dinlerde izlerini sürdürür. İslamiyet’i kabul eden Türk toplumunun geçmişe
ait hafızası ve bilinçaltına yerleşen mitik kodları da devam eden süreçteki kültür
varlıklarında yansımasını bulur. Uzun süre göçebe bozkır yaşamı süren Türklerin
kültür dünyasına dâhil olan pek çok unsur gibi bu hayatın temel taşlarından olan
hayvanlar, onların mitik dünyalarında ve düşünce sistemlerinde önemli bir yer
tutar. Türklerin zoomorfik dünya tasarımında, türeyiş efsanelerinde, yol gösterici
ve yardımcı olarak anlatılarında yer alan hayvan motifleri, tasavvuf literatüründe
bazı dervişlerin adları ile örtüşmektedir. Bu çalışmada bazı hayvanların isimleri
ile anılan dervişlerin adlandırmasındaki mitolojik izler, Türk mitolojisindeki
hayvan sembolizmi üzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda tasavvuf
literatüründe hayvan adları ile anılan dervişlerin bu adlandırmaya neden olan
özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bu dervişlerin meşrep bakımından ortak
özellikler göstermesi, hemen tamamının heterodoks dervişler zümresinden olması
hayvan sembolizmi-melamet ilişkisini de gündeme getirmektedir. Türklerin
İslam dinini kabulündeki etkenlerden biri olan ve en genel ifadeyle merkezi din
anlayışının dışında kalan dinsel yorumlar için kullanılan heterodoksi, mistisizmi de
bünyesinde barındırarak senkretik bir İslam yorumu oluşturur. Melamet insan nefsini itham etmek üzere işleyen sistematiğine katkı sunmak üzere tercih
edilen bu hayvan unvanlı adlandırmalar, bir tasavvuf yorumundan ve bir meşrep
çizgisinden kaynaklanabilmektedir. Çalışma, hayvan unvanlı gezgin dervişlerin
isimlerindeki adlandırmayı melamet merkezli de irdelemekte; adlandırma öyküleri
ve bu unvanların, sembolik ve işlevsel bakımdan tutarlılığını ortaya koymaya
çalışmaktadır. Bu bağlamda Aslan Baba, Kurt Baba, Barak Baba, Koyun Baba,
Geyikli Baba gibi mutasavvıfların adlarında geçen hayvan isimlerinin hayvan
sembolizminin yanında melamet doktrinle de ilişkisi üzerinde durulmuştur.
Çalışma, hayvan sembolizminin heterodoks dervişlerde nasıl görüldüğünü ve bu
dervişlerin isimlerindeki hayvan adlarını mitik ve ezoterik okumalar üzerinden
değerlendirmeyi amaçlamaktadır.