Türk edebiyatının önemli kalemlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Abdullah
Efendi’nin Rüyaları adlı hikâyesi, temelde hakikat ve rüya ikiliği üzerine konumlandırılsa da özünde birçok diyalektik ikiliği barındırır. Bu ikiliklerden her biri
ana karakter olan Abdullah Efendi’nin gerçeklikten uzaklaşarak kendi düşünsel
gerçekliğini kurgulamasına bir yönüyle katkı sağlar. Hikâyede yer alan temel
diyalektik unsurların ele alındığı bu çalışmada, diyalektik yaklaşımın kökenleri
bağlamında Abdullah Efendi’nin Rüyaları adlı eserin nerede konumlandırılabileceği tartıştım. Hakikat-rüya, benlik-öteki benlik, bütünlük-kaos ve akıl-doğa
(akıl&duygu) ikilikleri üzerinden genişletilen bu tartışma, diyalektik düşüncenin
izlerini takip ederek yorumladım. Buradan yola çıkarak her bir kavramın hikâyede
nerede konumlandığına dikkat çekmeye çalıştım ve Abdullah Efendi’nin diyalektik düşünce portresini metnin işaret ettiği unsurlar üzerinden ortaya koydum.
Diyalektik materyalizmle birlikte bireyin kendinden uzaklaşma sürecinin anlamı
üzerine de düşünerek Abdullah Efendi’nin bu anlamda Türk edebiyatında bir prototip olup olamayacağına dair bir tartışma modeli sundum. Modern yazının temel
meselelerinden biri olan “gerçekliğin kırılması” düşüncesi bağlamında bir karakter
olarak Abdullah Efendi’yi ele alarak “gerçeklik” kavramına yüklenen anlamları,
Abdullah Efendi’nin bakış açısı üzerinden değerlendirdim. Böylelikle modern bireyin kendi düşünsel süreçleri üzerinden kurguladığı yeni gerçekliğin anlamına
dikkat çekmeyi amaçladım.