Bu araştırmada Roald Dahl'ın Charlie ve Çikolata Fabrikası romanında tüketim toplumunun yarattığı bağımlılıklar, etik sorunlar ve tüketim toplumunu yönlendiren kapitalist sermaye üzerine ekolojik bir analiz gerçekleştirilmiştir. Analizde literatür taraması ve veri analizi yöntemleri kullanılmıştır. Analiz sonucunda romanın önemli karakterlerinden Willy Wonka'nın kapitalist sermayeyi temsil ettiği, icat ettiği ve geliştirdiği yiyecek olarak ürettiği ürünler nedeniyle toplumda bağımlılıklar yarattığı ve bu bağımlılıkların çözümü için destek sağlamadığı görülmüştür. Willy Wonka, hem kendi ürettiği hem de kapitalist sistemde yer alan diğer firmaların ürettiği gıda maddeleri ve diğer ürünler aracılığıyla çocuklarda ve yetişkinlerde bazı bağımlılıkların oluşmasına yol açmaktadır. Romanda en sık görülen bağımlılıklar yeme bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, televizyon izleme bağımlılığı olarak gözlenmiştir. Romanın ana karakteri olan Charlie Bucket dışında, Augustus Gloop, Veruca Salt, Violet Beauregarde ve Mike Teavee’in sahip olduğu bağımlılıklar bulunmaktadır. Ayrıca küresel kapitalizmin yayılmasına aracılık eden sömürgeciliğin de romanda yer aldığı görülmektedir. Romanın eleştirilen toplumsal ekoloji öğelerinden biri de Çikolata Fabrikası’nda gece gündüz çalıştırılan Oopma-Loompa kabilesinden getirilen insanlardır. Willy Wonka, Hindistan’dan getirdiği bu işçiler üzerinde icatlarını denemekte, onlara tehlikeli görevler vermektedir. Romanın her aşamasında bu kişiler bedensel ve ruhsal açıdan öteki olarak sunulmaktadır. Bunların yanı sıra romandaki karakterler bedensel özellikleri, bağımlılıkları ve seçimleri nedeniyle yargılanmaktadır. Bu sonuçlar Dahl'ın yazdığı Charlie ve Çikolata Fabrikası adlı çocuk romanının tüketim toplumunun değerlerini eleştirmek bir yana, bu toplumun yarattığı toplumsal bağımlılıkları ve zayıflıkları yeniden ürettiğini göstermektedir. Yazar, Willy Wonka karakterini bir sermayedar olarak tasarlamış, kendisine ve toplumsal uzlaşıya mütemadiyen uyan Charlie karakterini ödüllendirmiştir. Charlie’nin özelinde yaratılan ideal karakterin, tüketim toplumunu eleştirmediği yalnızca dürtüsel olarak boyun eğen bir karakter olarak sunulması söz konusudur.