Müzik, tarih boyunca eski Mısır, Çin, Yunan, Orta Asya vb. medeniyetlerinde terapi
amacıyla kullanılmıştır. İlkel kabilelerdeki sihirbaz doktorlar, hastanın veya onun bedenindeki
kötü ruhun ses ve şarkısını bularak onu iyi etmeye çalışmışlardır. Türkler Orta Asya’da
tapınma ve büyünün yanı sıra müziği de iyileştirme amaçlı kullanmış, Selçuklu ve Osmanlılar
döneminde pekçok şifahane yaptırmış, müzik terapi üzerine kitaplar yazmışlardır. Afrika’da bazı
kabileler bugün dahi müzik terapi geleneğini devam ettirmektedirler. Müziğin tedavideki
yakın tarihçesine bakacak olursak; Praglı Müzikterapist Raudnitz, 1848’de psikozlarda
ilk defa müziğin tıptaki önemini inceleyen kişi olmuştur. Ardından farklı ülkelerde ardı
arkasına çalışmalar başlamış, müzik terapi dernekleri açılmış ve daha sonra da üniversitelerde
müzik terapi bölümleri kurulmuştur. Günümüzde ise Avrupa, Amerika ve Asya’da pekçok ülkede
lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde müzik terapi eğitimi verilmekte, pekçok dernek ve merkezde çalışmalar yürütülmektedir. Türkiye’de ise müzik terapi konusunda akademik eğitim
veren herhangi bir kurum bulunmamaktadır. Ancak son yıllarda açılan dernekler, merkezler,
üniversiteler ve kişisel çabalar ile müzik terapi çalışmaları yürütülmektedir. Bu çalışmada Norveç,
Letonya, Japonya, İngiltere, Arjantin, Brezilya, Mısır ve Türkiye’deki müzik terapi eğitimi ve
eğitim veren kurumlar anlatılmış, güncel çalışmalara yer verilmiştir.