Adıyaman ve çevresi aktif bir fay zonu üzerinde yer aldığı için tarih boyunca doğal
olarak çok sayıda aletsel ve tarihsel depremler yaşanmıştır. 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve ne yazık ki Adıyaman ve çevresinde birçok can kaybına ve ciddi
ölçüde maddi hasara yol açan depremden bahsetmemek yanlış olurdu. Ayrıca, 130
yıl önce şiddet ve yıkım açısından benzer sonuçlar doğuran Malatya merkezli depremden söz etmek gerekmektedir. Bu deprem sonucunda ne yazık ki hatırı sayılır
miktarda ev yıkılmış, pek çok kamu binası ve dini yapı zarar görmüştür. Anlaşıldığı
kadarıyla önemli sayıda ölümle sonuçlanan 1893 depreminin yol açtığı kayıpların
tam bir boyutu hemen anlaşılamamış ve ancak sonraki günlerde ortaya çıkmıştır.
Söz konusu depremin ardından bölgede bir süre devam eden bir dizi artçı sarsıntı
meydana gelmiştir. Zorlu kış şartlar, depremin etkilediği bölgelere ve insanlara
ulaşmayı zorlaştırmıştır. Bu durum maalesef devletin yardım ulaştırma çabalarını
olumsuz etkilemiştir.6 Şubat 2023’teki depremde de benzer bir durum meydana
gelmiştir. Yetersiz insani yardım ve sert kış koşullarının zararlı etkisi ölüm ve
yaralanmaların artmasına katkıda bulunmuştur. Her iki depremin ardından yaşanan
belki de en önemli zorluk, enkaz kaldırma ve yardım çalışmalarını sistematik ve
etkili bir şekilde koordine etmede karşılaşılan zorluktur. Bu makalede, 1893 ve
2023 depremleri karşılaştırmalı olarak incelenerek, tarihten günümüze toplumda
ve devlette deprem bilincinin oluşup oluşmadığı analiz edilecektir.