Orta Asya’da 18. ve 19. yüzyıllarda yaşanan siyasi gelişmeler sonucunda yazılı Çağatayca ile başlayan mahallileşme süreci, yeni yazı dillerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Yüzyıllar boyunca Çağatay yazı dilini kullanan Doğu Türkistan Türkleri, bu toplumsal dönüşüm döneminde Kaşgar, Yarkent ve Altışehir gibi bölgesel ağızlardan pek çok kelime ve yapıyı yazı dillerine aktarmışlardır. Doğu Türkçesi olarak da adlandırılan modern Uygur Türkçesine geçişin yaşandığı bu süreçte, Uygurların zengin sözlü kültürü yazılı olarak belgelenmeye başlamıştır. İsveçli gezginler ve misyonerler tarafından Doğu Türkistan’ın dil malzemeleri üzerine önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların bir parçası olarak, Kaşgar’da, Doğu Türkistan’ın Müslüman nüfusuna odaklanan İsveç Doğu Türkistan Misyonu (Svenska Missionsförbundet) himayesinde bir matbaa kurulmuştur. Bu çalışma, Kaşgar’daki İsveç Misyonu Yayınları tarafından yayımlanan Cırıŋlamaydurġan Ṭıllā (1913) başlıklı anlatının üslup özelliklerini incelemektedir. Metin Hristiyanlığı yaymak amacıyla oluşturulmuş olsa da İslam dinine ait terminolojiden yararlanmaktadır. Çalışma, metinde yer alan önemli Doğu Türkçesi kelimelerin artzamanlı bir analizini içermekte ve tarihsel gelişimlerini ele almaktadır. Çalışmada, Cırıŋlamaydurġan Ṭıllā adlı metinde kullanılması dikkat çeken kelimeler (çėketkü ‘çekirge’, alvaŋ ‘vergi’, cıḳ ‘çok, fazla’, dada ‘baba’, tögül ‘değil’, aka ‘kardeş’, yaraşa ‘uygun, yaraşır’, tos- ‘kapatmak’, ötne ‘borç’, olda- ‘onarmak, tamir etmek’) değerlendirilmiştir. Bu kelimelerin seçilmesindeki temel sebep, 19. yüzyıla kadar Doğu Türkistan’da kullanılan Çağatay yazı dilinde görülmeyip bölgesel ağızların etkisiyle Doğu Türkçesinde ses/anlam değişikliğiyle varlığını sürdürmesinin tespitine veri oluşturmalarıdır. Metinde kullanılan bu kelimeler değerlendirildiğinde bölgesel ağızların yazı diline etki ettiği görülmektedir. Ayrıca Cırıŋlamaydurġan Ṭıllā adlı metinde kullanılan biçem özellikleri dikkate alındığında, kullanılan dilin okuyucu-dinleyicinin kolaylıkla anlayacağı sade bir dille yazıldığı ve metnin hedef kitlesi olan İslam diline inanan okuyucu-dinleyicinin mesajı reddedemeceği İslam dinine ait terminolojinin kullanıldığı görülmektedir