Atasözleri ve deyimler, uzun deneme ve gözlemlere dayanarak kısaca söylenmiş ve
halka mal olmuş sözlerdir. Bu sözlerde halk tarafından bir kabul ediş, bir benimseme söz
konusudur. Aynı zamanda bu atasözü ve deyimler, toplumun değer yargılarını, kültürel
özelliklerini de yansıtır.
Bütün bu özelliklerinin yanında deyim ve atasözlerinde genel yargılara aykırı, toplumdaki
herkes tarafından benimsenmeyen bir düşünceyi ifade eden “olumsuz yargılı atasözleri” veya
bir milleti, bir nesneyi, bir hayvanı kötüleyici, onları küçük düşürücü birtakım yargıları ifade
eden sözler de bulunabilmektedir. Fakat atasözlerinin özellikleri iyi bilinir ve bu özellikler
göz önüne alınırsa, olumsuz yargılı sanılan pek çok sözün gerçek bir atasözü olmadığı
veya gerçekten menfi bir yargıyı anlatmadıkları; bununla birlikte gerek kullanımda gerekse
algılayış ve değerlendirmedeki yanlışlarının bazı deyim ve atasözleri için zaman zaman
böyle bir düşünce oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Atasözleri ve deyimler ait oldukları milletin tutum, edim, davranış ve inançlarını
yansıttığından, bir toplumun değer yargılarını bu sözlerden hareketle anlamaya çalışanlar,
atasözleri ve deyimlerin bu özelliklerini göz önünde bulundurmadıkları için, millî kimliğe
ters sonuçlara ulaşabilmekte ve milletin hak etmediği haksız eleştiriler yapabilmektedirler.
Bu çalışmada; deyim ve atasözleri hakkında kısaca bilgiler verilerek bunların içindeki
kötüleme ifadeleri sözlü, yazılı ve elektronik kaynaklar taranarak tespit edilecek; elde edilen
bulgular konularına göre tasnif edilecektir. Bu tasniften hareketle toplumun birtakım kültürel
değerleri ortaya çıkarılacak, kültür ile atasözü ve deyimler arasında ilgi kültürel bağlamda
ele alınacaktır.