Sermaye, kendi üretim ve yeniden üretim mekânlarını kentsel yapılı çevre aracılığıyla inşa
etmektedir. Mekânın, meta üretiminin nesnesi haline geldiği kentsel süreçte, gayrimenkul,
finans, inşaat ve turizm gibi üretkenliği olmayan alanlar sermayenin başlıca yatırım alanları
olmakta ve üretim sürecinde mekân, politikacılar, ekonomik çıkarlar ve plancılar tarafından
örgütlenmekte ve kontrol altına alınmaktadır. Bu bağlamda, tarihi kent merkezleri, tarihi
dokusu ve geleneksel kültür ürünleriyle, sermayenin yatırım alanları haline gelmekte ve
tarihsel gelenek, turizme yönelik mekânların üretilmesiyle yeniden düzenlenmektedir. Bu
süreç tarihi evlerin ve yapıların restorasyonunu, yenilenmesini, çevrenin düzenlenmesini ve
geleneksel el işçiliği ürünlerinin üretilmesini, sergilenmesini ve satılmasını içermektedir.
Tarihi ve kültürel mirasın, mekânın üretim sürecinde, kentsel yapılı çevrenin bir parçası
olmasıyla miras, önemli bir endüstri haline gelmektedir. Bu çalışma, tarihi kent dokusunun ve geleneksel kültür ürünlerinin turizmine yönelik dönüştürülmesini ele alarak mekânın üretim
sürecinde, kentsel yapılı çevrenin inşası ve tarihsel ve kültürel miras ilişkisini çözümlemeyi
amaçlamaktadır.