Her dönemin toplumsal/siyasal tarihine özgü belli koşullanmışlıklar, kültürel ve
ideolojik belirteçler metinlerarası ilişkiye eşlik edebilir. Türkiye toplumsal tarihi söz konusu
olduğunda, “aynı çağın verileri” olarak bu koşullanmışlıkları sinema ve edebiyat arasındaki
ilişkide görmek mümkündür. Yaklaşık 1980’lere kadar, Türkiye siyasal yaşamının temel
yönsemelerinden biri olan ve ‘ilerleme- aydınlanma-kalkınma’ sorunsalını politik çıkış
noktası yapan Kemalist ideoloji ile 1950’lerdeki “toplumcu gerçekçi” edebiyatın söylemi
arasında bağlantılar vardır. Bu söylem, 1960-65 arasında, Yeni-Kemalist ideolojiyle bağlantı
içinde, bir ayağını edebiyat uyarlamalarının oluşturduğu “toplumsal gerçekçi” nitelik taşıyan
sinema yapıtlarında yeniden üretilir. Edebiyattan sinemaya gerçekleşen bu metinlerarası
taşınmayı Yılanların Öcü’nde görmek mümkündür. Türkiye siyasal yaşamına özgü belirteç ve
koşullanmışlıkla ile metinlerarasılığı ilişkilendirmeyi amaçlayan bu çalışmada ilk olarak, bu
metinlerarası taşınmanın beslendiği siyasal-ideolojik bağlamın, estetik kültüre de yansıyan
Türkiye siyasal yaşamına özgü temel önermeleri üzerinde durulmuştur. Ardından, Yılanların
Öcü romanı ve filmi, belli bir “toplumsal tarih” içinde gerçekleşen farklı söylem biçimleri
arasındaki etkileşimi temel alan Bakhtinyen bir “metinlerarasılık” perspektifiyle, içinde
şekillendikleri dönemin ideolojisi ve temel önermeleriyle bağlantılı olarak irdelenmiştir.