Karacaoğlan, halk edebiyatının önde gelen simalarındandır. Anadolu coğrafyasında 16. yüzyıldan
itibaren yükselen sesi, kimi zaman kulağa hoş gelen bir ezgi; kimi zaman da duygu yüklü bir dize olarak
gönüllere işlenmiştir.
Bu makalede Karacaoğlan’ın, -Müjgân Cunbur tarafından bir araya getirilen- şiirleri dilsel
sapmalar bakımından incelenmiştir. Betimleme tekniği ile oluşturulan bu çalışma neticesinde; şairin
ahenk unsurlarını (uyak, ölçü uyumu) sağlamak için birtakım arayışlara yöneldiği ve kural dışı söz
unsurlarına yer verdiği görülür.
İncelenen şiirlerde biçimbilimsel, sözcüksel, anlambilimsel, sözdizimsel ve yöresel ağız
kullanımına örnek teşkil edecek sapmalar tespit edilmiştir. Biçimsel sapmalar konusunda şairin kimi
zaman ekleri (ismin durum ekleri, iyelik eki, zaman ve kip eki) düşürdüğü kimi zaman da bu dil
parçacıklarını dilin kurallarına uygun bir şekilde kullandığı görülür.
Sözcüksel sapma ile ilgili olmak üzere, şairin sanatsal kaygılarla hareket ettiği; özgün ya da yapısı
değiştirilmiş ifadelere yer verdiği tespit edilir.
Bütün şairler gibi Karacaoğlan da şiirlerinde hem dilsel harmoniyi; hem de anlamsal bütünlüğü
yakalama gayretindedir; fakat bu şiirsel kaygılar kimi zaman anlamı güçlü, derin mazmunların ortaya
çıkmasına vesile olurken kimi zaman da anlaşılması güç, muğlâk ifadelerin ortaya çıkmasına neden olur.
Sözdizimsel bakımdan, şairin yer yer “tamlayan+tamlanan” kuralına bağlı kalmadığı; dizelerini
kendine has bir devrik yapı ile oluşturduğu görülür.
Yöresel kullanımlar konusunda ise şair; oldukça renkli bir görüntü vermeye çalışır. Onun şiirlerinde
bir değil; birden fazla bölgenin havası teneffüs edilir. Şair, bazen yöre halkının ağzıyla konuşur, bazen
de bu söz değerlerini değiştirme yoluna gider.Sonuç olarak; sanatsal kaygıların neden olduğu bu sapmaların, şiirlerdeki dilsel bütünlüğü
bozmakla beraber; söyleyiş güzelliğine katkıda bulunduğunu söylemek mümkündür.