Bu makalede, Siirt efsanelerinde yer alan yılan mitinin mitolojiden çağdaş dünyaya uzanan
yolculuğunun izi sürülecektir. İki ana bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde
dünya mitolojilerinden örneklerle yılan mitinin görünümü irdelenirken, ikinci bölümünde Siirt
efsanelerinde yer alan yılan unsurunun yorumlanmasına çalışılacaktır.
Yılan, Siirt efsane ve halk inanışlarında çoğunlukla insanoğlunun karşısında yani ona
düşmandır. Anlatılarda ölümün, yok oluşun kapısını aralayan soğuk bir hayvan olarak telakki
edilen yılan, az da olsa, bazı efsane metinlerinde ve inanış unsurlarında insanoğlunun koruyucusu,
bekçisi olarak algılanır. Bilhassa karayılanın, yörede “seyit” olarak bilinen ailelerin koruyucusu
olduğuna dair yaygın bir inanış söz konusudur.
Yukarıda özetleyerek verdiğimiz yılanla ilgili efsanelerin altısında yılan, insanoğluna zarar veren, onu zehirleyip öldüren bir varlıktır. Bu metinlerin bir kısmında yılanın “insanyılan”
görünümlü sıra dışı bir varlık olarak tasvir edildiği görülür. Sadece bir efsanede yılanın
insanoğlunun koruyucusu olduğu hikâye edilir. Yalnız bu efsanede iki farklı yılandan söz edilir.
Karayılan, insanın koruyucusu iken gri yılan ise zehirlidir.
İlkel dönemlerdeki anlatılardan günümüz modern mitlerine kadar “yılan”, insan zihnini
sürekli meşgul etmiş ve bu yüzden de halk hafızasının ortak yapıtlarında us dışı anlatımların
başkahramanı olmuştur. Rengi, görünümü ve diğer nitelikleriyle Siirt efsanelerinde ve inanışlarında
zuhur eden yılanı, bu bağlamda değerlendirmek gerekir