“Ant içme” tarih boyunca insanların veya devletlerin arasındaki dürüstlük ve güvenilirlik
için son derece önem taşımakta idi. Orta Asya halklarındaki ant ve ant içme geleneği
Hunlardan bugüne kadar gelen bir kültür unsuru olup kısmi değişikliğe uğrayarak günümüze
kadar ulaşmış bulunmaktadır. Şahıslar ve devletler arasında gerçekleştirilen bu törenler,
tarafların temsilcilerinin katılımıyla görkemli bir şekilde yapılırdı. Türklerde “ant içme”
üzerine birkaç makale yazılmıştır. Burada biz Türkler ve Moğolların “ant içme” geleneği
konusunda birbirinden ne kadar etkilediğini ortaya koymaya çalıştık ise de, Moğollardaki
bu uygulamaları konu edinen fazla araştırma yoktur. Hun, Kök Türk, Uygur ve Kıtan gibi
konar-göçer devletlerdeki “ant içme” geleneği, XIII. asırda özel bir tören haline gelmiştir. O
zamanlar arkadaşlar veya devletlerarası ilişkilerin belirlemesinde “ant içme” büyük bir önem
taşıyordu. Bütün Orta Asya halkları arasında rastlanan bu gelenek, Moğol kültüründe derin
izler bırakmıştır. “Ant içme” kelimesi eskiden Türk dili ve edebiyatında yaygın görüldüğü
gibi Moğolca metinlerde de bazen geçmektedir. Fakat bunlar Türkçe metinlerdekiler ile karşılaştırılınca,
daha geç dönemlerde yazılmış olmalarına rağmen Orta çağ Moğollarının siyası
hayatında bu geleneğin çok etkili olduğunu görüyoruz. XIII. asır Moğolların temel kaynağı
durumundaki “Moğolların Gizli Tarihi”nde bu ant içme ile ilgili bilgilere rastlanmaktadır.
Biz de bu yazıda bu özellikle eser üzerine yoğunlaşarak ant içmede Türkler ile Moğollar
arasındaki benzerliklere dikkat çekmeye çalıştık.