Kaynağını Tevrat ve Kur’an’dan alan Yusuf ve Züleyha hikâyesi hem mesnevi hem de
bir halk hikâyesi olarak yüzyıllardır anlatıla gelmiştir. Bu kıssa, mesnevilerde kurgulanarak
adeta yer, zaman, olay ve kişiler bakımından yeniden oluşturulmuştur. Sonra halk arasında
gittikçe yaygınlaşarak bir halk hikâyesi olarak başlı başına adeta yeni baştan yaratılıp farklı
bir metne dönüştürülmüştür.
Bu çalışmamızda bir halk hikâyesi ve üç mesnevi olmak üzere dört anlatı metnini örnek
alarak bu metinler düzleminde “Yusuf ve Züleyha” hikâyesinin varyantları ve epizot tahlili
üzerinde durularak hikâyelerde geçen şiirler ve motifleri tespit etmeye çalıştık. Görüldü
ki hemen her metinde genel sırası bakımından epizotlar aynı olmakla birlikte bazen bir
metindeki epizot diğer bir metinde zayıflayabilmektedir. Motif yapısında ise sözlü anlatmaya
dayalı halk hikâyesinin motif bakımından diğer üç esere göre daha zengin olduğu, ancak yer
verdiği şiirler bakımından ise daha fakir olduğu müşahede edilmiştir. Sonuç olarak Yusuf ile Züleyha hikâyesi halen gerek halk hikâyesi olarak gerek bir
mesnevi olarak yüzyıllardır edebiyat ve kültür hayatımızda oldukça önemli bir anlatı metni
olarak varlığını sürdürmekte, epizot ve motifleriyle araştırıcıların ilgisini çekmeye devam
etmektedir.