Mezopotamya ve Anadolu'da Yahudilerin varlığına çok eski çağlardan beri karşılaşılmaktadır. Osmanlı döneminde, zamanla Yahudiler devletin farklı bölgelerine dağıldılar fakat daha çok İstanbul, İzmir, Bursa ve Edirne gibi batı bölgelerinde yoğunlaştılar. Ancak bununla birlikte, Osmanlı Devleti'nin ve günümüz Türkiye’sinin doğu kesiminde yaşayan başka Yahudi toplulukları da vardı. Gaziantep, Urfa, Siverek, Diyarbakır, Çermik, Mardin, Nusaybin, Cizre, Başkale ve Van gibi doğu kesimlerinde yaşayan önemli Yahudi cemaatler de vardı. Görüleceği üzere Doğu Yahudileri derken öncelikle Osmanlı Devletinin doğusunda daha sonra da Türkiye’nin doğusunda yaşayan Yahudilere atıfta bulunulmaktadır. Bu çalışma bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun ve daha sonraları Türkiye'nin doğusunda yaşayan ancak İsrail’e göç eden Yahudilerin ekonomi, din, sosyal ve yaşam gibi kültürel özelliklerini araştırmayı amaçlamaktadır.
Söz konusu topluluklar içinde Diyarbakır Yahudileri, bu kentte yaşayan uzun tarihi bir geçmişi olan dinsel azınlık gruplarından birisidir. Diyarbakır’da Yahudilerin varlığı yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Türkiye Yahudileri ile ilgilenen tarihçiler veya araştırmacılar genellikle İstanbul Yahudileri, İzmir Yahudileri ve batıdaki şehirlerin farklı bölgelerinde yaşayan Yahudiler üzerinde çalışmaktadırlar. Araştırmaların eksikliği ve kaynakların azlığı, Diyarbakır Yahudilerini Doğu Yahudileri arasında dikkate alınması gereken önemli Yahudi topluluklarından biri haline getirmektedir. Bu makalede, bir zamanlar Türkiye'nin doğusunda yaşayan ve daha sonra İsrail'e taşınan küçük bir dini grubun göç süreci, dini, sosyal ve kültürel durumlarına yer verilmesi amaçlanmaktadır. Diyarbakır şehrinin çok kültürlü ve çok dinli yapısında Yahudilerin yaşam tarzları, inançları ve diğer yerli topluluklarla olan ilişkileri incelenmektedir. Bununla birlikte, bu makaledeki verilerin çoğunluğu, İsrail'de gerçekleştirilen antropolojik alan çalışmasına dayanan derinlemesine mülakatlardan elde edilmiştir. Bu nedenle, görüşmeciler tarafından verilen bilgiler, bu çalışmanın en önemli ayırt edici özelliğini oluşturmaktadır. Bu çerçeve de unutulmak üzere olan Diyarbakırlı dini azınlık grubunu daha görünür kılmak amaçlanmaktadır.