Toplumun en temel yapı taşlarından biri olan aile yüzyıllarca tüm toplumlarda en fazla önceliklenen kavramlardan biri olmuştur. Her birey hayata ilk adımını aile de atark sosyalleşme adına ilk deneyimini yaşamaktadır. Dolayısıyla yeni doğan çocuk anne baba yada kardeşleriyle hayata başlar. Ailedeki ilişkiler çocuğun tüm hayatında etkin rol oynamaktadır. Bu bağlamda, aile içi ilişkiler çocuğun karakterini şekillendirme potansiyeline sahiptir. Babalar ve anneler hem erkek çocuklar hem de kız çocuklar için hayatları boyunca unutamayacakları tecrübeler edinecekleri kaynaklardır.Bu makalenin amacı Çağdaş Amerikan Kızılderili yazarı Sherman Alexie’nin Maskeli Süvari ve Tonto Cennette Yumruklaşır adlı kısa hikâye koleksiyonunda ve Çağdaş Türk yazarı Orhan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın romanında baba-oğul ilişkisini incelemek ve bu ilişkinin erkek çocuğun gelişimini nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Bir erkek çocuğun hayatında ehemmiyetli bir yere sahip olan ‘baba’ aynı zamanda erkek çocuk için birinci dereceden bir rol modeldir ve yeterliliğin sembolüdür. Her iki yazarımız da babası tarafından terk edilen bir oğlun dilinden hikâyeyi okuyucuya aktarır. Bu bağlamda her iki eserde de baba yoksunluğu ile yetişen erkek çocuğun sağlıklı ilişkiler kuramadığı görülür. Her ne kadar Alexie ve Pamuk aynı temaya değinseler de Pamuk romanında Oedipus ve Rüstem ile Sührab efsanelerine yer vererek hem hikâyenin hem de baba-oğul ilişkisinin akışını değiştirir.