Arnavut Doğu şiiri geleneği, Osmanlı döneminde ortaya çıkmış ve 20. yüzyıla kadar da varlığını sürdürmüştür. Bu süreç içinde de Türk şiir geleneğinin şiirsel muhtevası ve formülasyonları içinde Arnavut şiiri teşekülüne devam etmiştir. Dönemin Arnavut şairleri ilk başlarda Türkçe, Farsça ve Arapça olarak edebi eser vermeyi başarabilmişler, daha sonra bu şiir geleneğini Arnavut dilinde yazılan eserlerine taşımışlardır. Bu nedenle Arnavut şairler, bazı kavram ve motiflerin ya da Klasik Osmanlı-Türk edebi söylemlerinin Arnavut Edebiyat Tarihine girmesine sebep olmuşlardır. Bu tür edebi söylemlerin kaynağı, temel olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun eğitim kurumlarında ve daha sonra Arnavut topraklarında kurulan medreselere taşınan Arap-Fars-Türk bilgi geleneğidir ki sonraları Arnavut dilinde de etkili olmuş; dini eserler yazılmasından daha çok Arnavutça ilk şiir eserlerinin meydana gelmesine sebep olmuştur. Albanoloji çalışmalarında, bu edebi gelenek "Arap alfabesiyle Arnavut edebiyatı", "Alhamiado edebiyatı" ve "Beyteciler edebiyatı" gibi farklı isimlerle adlandırılmıştır. Lakin, bu tür şiir geleneğinin isimlendirilmesi ve bazı arastırmacıların çalışmalarından çıkan sonuçlar, onu üretildiği ortamdan saptırılmış ve ona belirsiz farklı boyutlar kazandırmıştır. Bu nedenle, bu isimlendirilmeler, şiirsel ve kültürel referanslarından ve kaynaklarından, yani Osmanlı kültür geleneğinden uzaklaştırdığı kanısındayız. Ayrıca komünist ideoloji mantığının çerçevesinde olan çalışmalar, Arnavut milletin düşmanın şiiri ve kültürü olarak değerlendirilerek, kasten gözden kaçırımışlardı. Albanoloji çalışmalarında hala bu şiire karşı önyargılı ve bilimsel dışı tutumlar gözükmektedir. Bazı Arnavut araştırmacılarına göre, bu şiir geleneği geçmişte bazı edebi ortamlarda sınırlı kalmıştır ve ondan sonra gelişen Arnavut kültüründe hiçbir katkısı olmamıştır. Ancak araştırmamız, bu tür bir edebiyatın, Arnavut kültürüne, özellikle Arnavut halk edebiyatında büyük bir etkisi olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, Arnavut İslam-Doğu şiiri geleneğinin şiirsel biçimlerini ele alıyor ve bazı Arnavut bilim insanlarının bu şiirin Arnavut halk edebiyatından etkilendiği kanaatini sorgularken, yine bu şiirin klasik Türk şiirinin tam etkisi altında olduğunu da savunuyor. Hali hazırda, Arnavut şiirine yansıyan Türk klasik şiirinin şiirseliği, estetiği ve kavramları, Arnavut topraklarında Tekke geleneğinde, Arnavutça'da Mevlid okuma dini törenlerinde ve çok sayıda Arnavut halk şarkılarında bulunmaktadır. Böylece, Osmanlı şiir ve estetik-felsefi sistemler içinde yaratılan Arnavut edebiyatı, Arnavut zihniyetinin ve kültürünün derinden etkilediğini ve ayrıca, Arnavut zihniyetinin yapılanmasında önemli bir yer olduğunu söylemek mümkündur. Bu nedenle bu tür bir şiirsel yaratıcılık, hala yeterince yayınlanmadığı, çalışılmadığı ve yorumlanmadığı söylemek mümkün, lakin Arnavut edebiyat tarihinin ayrılımaz bir parçası olarak kabul edilmelidir. Makalemiz, bu şiirin yüzyıllarca Arnavut halkının ontolojik ve epistemolojik durumunu yansıttığını, ve hatta bu milletin derin bilinçaltına işlediğini görüşünü öne sunuyor. Çalışma ayrıca, Türk klasik şiirinin Arnavut halk edebiyatında ve halk kültüründe bıraktığı izleri de değerlendirmektedir.