Araştırma süreci, felsefi sorunsallaştırmadan “self-reflexivity” tartışmalarına ve sürecin sadece mekanik yönünün kayda alınması gibi hafıza oluşturma eylemine kadar geniş bir yelpazede ele alınabilecek bir süreçtir. Süreci bilgi üretme alanına dahil etmek ayrıca problemli bir meseledir. İçinde araştırmacılar için “tehlikeler” barındırmıyor demek yanlış olur. Örneğin alan deneyimi ya da tanıklığını yazarken kurgu ya da anı olarak değerlendirebilecek bir noktaya varabilirsiniz. Disiplinler arası çalışmaları önemsemek, bu şekilde ortaya çıkabilecek uç noktaları törpüleyebilir ama bir disipline özgü derinliğin kazandıracağı sorgulama düzeyini tutturamama, her zaman yüksek bir olasılık olarak ortada durmaktadır. Bir taraftan her disiplinin hassaslıklarına hakim olabilmek diğer taraftan konuyu her disiplinin göremediği bir kör noktadan sunabilmek, kotarılması kolay olmayan bir formasyon demektir. Bunu aşmanın en etkili yollarından birisi kuşkusuz farklı disiplinlerde uzmanlaşmış araştırmacıların birlikte çalışmasıdır.