2020 yılı tarih sayfalarında daha şimdiden, Corona virüs salgınının dünyanın her yerinde milyonlarca can aldığı bir pandemi yılı olarak yer edinmiştir. Bu yıl aynı zamanda savaş sonrası Avusturya liriğinin tanınmış şairlerinden biri olan Paul Celan’ın (1920-1970) ölümünün de 50. yılına denk gelir. İlginçtir ki Celan, bundan yetmiş iki yıl önce yazdığı bir şiirine “Corona” adını vermiştir. 1948 yılı dünya tarihinde II. Dünya Savaşı’nın bitiminden üç yıl sonrasına karşılık gelir. Celan’ın kişisel tarihindeyse, ebeveynlerini kurban verdiği Nazi ölüm kampından kurtulduktan sonra, Czernowitz’e, Bükreş’e ve ardından Viyana’ya göç ettiği zorlu yıllara rastlar. Celan’ın burada Viyana yazın çevresinde kurduğu dostluklar, özellikle de Avusturyalı şair Ingeborg Bachmann’la (1926-1973) tanışması yaşamında bir dönüm noktası oluşturur. İki büyük şair tutkulu bir aşk yaşar. Celan’ın bu şiiri, 1948’de yaşanan bu aşktan izler taşır. Bu çalışmanın temel amacı; Celan’ın bu şiirini analiz etmek ve aynı zamanda günümüzde milyonlarca insanın ölümüne neden olan pandemik virüsün adı olarak tanınan Corona ile Celan’ın aynı başlıklı şiiri arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaktır. Bu şekilde hem 2020’de ölümünün 50. yılına girdiğimiz usta şairin şiirlerine, hem de tüm insanlığı tehdit eden Corona virüs salgınına dikkat çekmek hedeflenmiştir. Bu çalışmada “yakın okuma” yöntemini, tarihsel pozitivist, biyografik eleştiri yöntemlerini ve yorumbilgisini içeren eklektik bir yöntem kullanılmıştır.