Bu çalışmada Salur Kazan’ın ejderhayı öldürmesinin yer aldığı anlatıya/destana, René Girard’ın mimetik arzu kavramı doğrultusunda yaklaşılmaktır. Aras ve Kars Kalesi’nin alınması ile başlayan anlatma bir av macerasıyla devam etmektedir. Beyleriyle sürek avına çıkan Salur Kazan bir süre sonra tek başına ava çıkmak ister. Tek başına çıktığı avda karanlık bastırana kadar av bulamaz. Ellerini açıp yurduna avsız dönmemek için Allah’a dua eder. Duası kabul olur ve karşısına bir ejderha çıkar. Ejderhayla olan mücadelesi ve mücadele sonundaki kutlamayla hikâye son bulur. Hikâye dua ile karşılaşacağı ejderhayı çağıran Salur Kazan’ın yolculuğu ve macerasının sadece bir destani yiğitleme olarak değerlendirilemeyeceğini göstermektedir. Mimetik çözümlemeden hareketle yaklaşılacak olursa ejderhada mimetikleşmiş olan güç, kudret, liderlik ve düşmana korku salmadır. Salur Kazan’ın mimetik bir arzuyla ejderhada temsil olanlara sahip olma arzusunu taşıdığı başka bir ifadeyle Salur Kazan temsilinde hikâyeyi anlatanların mimetik bir arzu sonucu ejderha ile karşılaşmak ve onu öldürmek istediği iddia edilmiştir. Salur Kazan’ı ejderhayla karşılaştıran sınanma arzusu ve onu öldürmeyi isteyen arzu, ejderha özelinde bir taklitle var olmaktadır. Aslında arzu ejderha olmaktır, ejderhayla ejderhanın sahip olduğu güç, kudret ve hükümranlığa kavuşmaktır. Savaşma üzerinden kurulan bu taklit ilişkisinin uyaranı ve/veya düşmanı ejderha gibi görünür. Ancak iddia edilmiştir ki ejderha Salur Kazan’da veya onun temsilinde söz konusu anlatıyı inşa edenlerin ve aktaranların doğal uyaranı olduğudur.