Köklerini sözlü kültürden alan Türk mizah yayıncılığı, dönem dönem atlattığı badirelere rağmen bir buçuk asırlık süreç boyunca kendi geleneğini oluşturmuş ve bu geleneğin içinden güçlü karikatüristlerin çizgileriyle biçimlenerek klasikleşmiş pek çok kahraman ortaya çıkmıştır. Söz konusu kahramanlar tıpkı geleneksel anlatılardaki Nasrettin Hoca, Bektaşi, Karagöz, Kavuklu ve daha nice örnek gibi ortak belleğe yerleşerek folklorik bir anlama kavuşmuştur. Bu kahramanlardan birinin anlatısı olan ve “Aşkımızın Meyvesi Aytek” adıyla Uykusuz Dergisi’nde Umut Sarıkaya tarafından yaratılan dizinin gelenek ve modernlik çatışması ekseninden çözümlenmesi, bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Sözü edilen karikatür dizisinde Batılı yaşam tarzını bir bütün olarak benimsemiş olan bir çift ile hemen her ayrıntısıyla köylülüğü, taşralılığı, yoksulluğu ve gelenekselliği temsil eden Aytek adlı çocuklarının öyküsü anlatılmaktadır. Çizilen karikatürlerde modernlik ve geleneksellik dikotomisi, ebeveynleri ve Aytek üzerinden gösterilse de bu gösterim alışılmadık roller üzerinden sunulmaktadır. Yeni neslin eski olanı, eski neslin ise yeni olanı tercih etmesinden doğan uyumsuzluk üzerinden üretilen bu eşsiz humor, Türkiye’de yaklaşık iki asırdır devam eden Batılılaşma çabalarının halk hayatında doğurduğu ve bir tür kültürel şizofreni olarak da tanımlanabilecek uyuşmazlığa dair sonuçları göstermesi açısından dikkat çekici veriler barındırmaktadır.