Tarih boyunca bütün toplumlarda kurban, insanın tanrıya yakınlaşmak için veya onunla bir şekilde iletişime geçmek için tercih ettiği yollardan biri olmuştur. Kurbana dair uygulamalar toplumdan topluma değişse de öz olarak aynı kalmıştır. Türklerin Müslüman olmadan önceki kurban anlayışı ve uygulaması ıdık/ızıh ile karşılanmıştır. Bu uygulama Sibirya’da meskun, Müslüman olmayan ve eski Türk inancını kısmen devam ettirmekte olan Sibirya Türkleri tarafından son zamanlara kadar devam ettirilmiştir. Izıh kurbanının bireysel olduğu kadar, toplumsal yanları da vardır. Aynı zamanda her kurbanda olduğu gibi ızıh kurbanının ekonomik boyutu da incelenmeye değer niteliktedir. Bu açıdan bakıldığında, adı geçen kurban uygulamasının son örneklerinin SSCB’de yapılmış olması, kurbanın tamamen ortadan kalkmasını hızlandıran etkenlerden biri olmuştur. Özelde Hakas Türkleri, genelde ise Sibirya Türklerinin inanç sistemlerinde kurbanın ortadan kalkması, onların geleneksel inanç sistemlerini de (olumsuz anlamda) büyük ölçüde etkilemiştir. Çünkü ızıhla ilgili uygulama ve ritüeller inancın değişik boyutlarını da içermiş, o ortadan kalkınca içerdiği inanca ait diğer unsurlar da yok olmuştur. Bu makale, Hakas Türklerinin tanrı ve ruhlarına adanmış hayvanlar olan ızıhlarla ilgili Hakas inançları ve dini törenleri üzerinde durmaktadır. Araştırma; arşivlenmiş belgeler, saha belgeleri ve yayınlanmış verilere dayandırılmıştır. Yazar, bu inanç ve uygulamaların, hangi yollarla aile ve kavim yapılarına, anlambilimlerine ve işlevlerine bağlı olduğu üzerinde durmaktadır.