Sanatın varlığı insan ve toplum ilişkisinin boyutlarını göstermesi açısından anlamlıdır. Bu boyutlar sanatın kültürle olan bağını kuran dinamiklerden biridir. Sanat eleştirisi, sanatsal değerlerin, sanat eserinin ortaya çıkışındaki nedensellik ve anlamlandırma sürecinin kaydını tutarak sanat tarihine dolayısıyla kültür tarihine katkıda bulunan kurumlardan biridir. Antropoloji de insan ve toplum ilişkisinin geçirdiği değişimlerin kaydını tutarken kültürün kavramsal ve pratik açılardan nasıl ortaya çıktığını ve geliştiğini inceler. Bu nedenle sanat ve sanat eleştirisinin, antropolojinin verilerinden yararlanması kaçınılmazdır.
Sanat eserlerinin ortaya çıkış sürecinde pek çok farklı disiplin, kendiliğinden ya da sanatçının bilinçli tercihiyle etkili bir kaynak olarak kullanılabilmektedir. Sanat eleştirisinin niteliklerinden biri de sanat eserinin ortaya çıkışında etkili olan bu disiplinleri keşfederek sanat eserine estetik ve toplumsal anlam kazandırmaktır. Bu makalede sanat eserinin ortaya çıkışında ve sanat eleştirisinin bu eseri anlamlandırma sürecinde antropolojinin oynadığı rol üzerinde durulacaktır. Öncelikle antropolojinin sanat ve sanat eleştirisi açısından önem arz eden özelliklerinden bahsedilecektir. Sonrasında sanat ve sanat eleştirisi açısından antropolojinin neden önemli olduğuna değinilecek, antropolojinin insanın ve toplumun değişim seyrinin kaydını tutma özelliğinin sanat ve sanat eleştirisi açısından önemi anlatılmıştır.