Halkbilimi alanında çalışan hemen her araştırmacı Sedat Veyis Örnek adını ve eserlerini bilir. Sedat Veyis Örnek, 1927-1980 yıllarındaki 53 senelik ömründe pek çok bilimsel ve edebî çalış- maya imzasını atmıştır. Örnek’in birçok kitabı ve makaleleri alana önemli katkılar sağlamaktadır. Ancak Sedat Veyis Örnek’in halk bilimine bilimsel katkılar sağlayan akademik kişiliği yanında belki de herkes tarafından bilinmeyen bir de edebî kişiliği vardır. Örnek’in gün yüzüne pek çıkma- mış öyküleri, eleştiri yazıları, kısa oyunları, çevirileri de bulunmaktadır. Akademisyenliğinin yanı sıra edebi metinleri Sedat Veyis Örnek’in çok yönlülüğünü ortaya koymaktadır. Bu çalışmada Sedat Veyis Örnek’in başta Sivas Hakikat Gazetesinde olmak üzere 1947–1965 yılları arasında yazdığı toplam on dokuz öyküde geçen mekân tasvirlerine ve kullanımlarına değinilecektir. Edebi eserlerde ve halk edebiyatının sözlü anlatı türlerinde dahi mekânın eserden bağımsız düşünülmesi mümkün değildir. Hatta mekân ve eser bağlantısında en önemli yeri eserin yaratıcısı almaktadır. Zira mekânların tasavvurunda yaratıcının karakteristik ve psikolojik izleri bulunur. Bu sebeple metinlerde geçen mekânlar incelenirken yazarı hakkında ipuçlarına ihtiyaç duyulabilir. Bu bağ- lamda incelenecek olan on dokuz öyküde Sedat Veyis Örnek’in gerek hayatından gerekse hayata yansıyan psikolojik akislerden bahsetmek gerekmektedir. Örnek’in öykülerinde geçen meyhane, kahvehane, hapishane, meydan, mezarlık gibi mekânlar bu bakış açısına göre değerlendirilecek- tir. Bu çalışmada ele alınan mekânlar yazarın muhayyilesine ve öyküde kullandığı bağlama göre incelenecektir.