Rusya’da 1917 Ekim devrimi ile birlikte yeni bir siyasi süreç başlamıştır. Bu süreç Rus halkının günlük yaşamını değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda insanca duygularını da yok etmiştir. Bu tema, devrimin başından sonuna kadar insan üzerindeki bu değişimleri gözlemleyen A.Platonov’un eserlerinin, temel sorunu haline gelmiştir. Söz konusu sıkıntılar kendi dönemindeki bazı yazarlarca da dile getirilmesine rağmen Platonov, eserlerindeki sert tutumundan dolayı rejim karşıtı olarak değerlendirilir. Ancak tüm baskılara rağmen düşüncelerini açıkça ifade etmeye devam eder. Hem dili, hem felsefesi, hem de devrime yaklaşımıyla yirminci yüzyıl Rus edebiyatının önemli yazarlarından olan Platonov, yazdığı eserleriyle, yaşadığı dönemde insanların çektiği sıkıntıları, toplumundaki zorlukları yansıtmıştır. Gerek edebi sanatının üslup özellikleri gerekse rejim karşıtı düşünceleri ile dikkat çeken yazarın eserlerinden bazıları Türkçe’ye çevrilmiştir. Bunlar “Can”, “Koltovan” (Çukur), “Çevengur” adlı eserlerdir. 1930 yılında kaleme aldığı “Çukur” eseri Rusya’da ancak 1987 yılında yayınlanır. “Çukur” eserinde Platonov, sosyalist sistemle birlikte oluşan “yeni insan” profilini çizer. Eserde topyekün kolektivizasyona ulaşmak adına verilen acı kayıplar aktarılır. Dalgınlığından dolayı işinden uzaklaştırılan Voşçev’in gerçeği arayışı sırasında bu umut uğruna çalışan insanların arasına karışması ve yaşananlar dile getirilir. Aynı zamanda da eserde Sovyet rejiminin ütopik düşüncesine karşı bir anti- ütopya yaratılmıştır. Bu çalışmada, Sovyet sisteminde yaşayan köylülerin yaşam felsefeleri ve ütopik bir umuda yolculukları dönemin yaşam felsefesi ile bağıntılı olarak incelenecektir.