Toplumların, gündelik yaşam içerisinde iletişimin sağlanması ve devamı için kullandığı, kültürü içinde biçimlenmiş, birinden diğerine farklılaşan dil ve davranış modelleri vardır. Selamlaşma, vedalaşma ile sofa düzeni, yeme-içme alışkanlıkları gibi nezaket kuralları da sosyal yaşamın en önemli iletişim rutinleri içerisinde yer alır. Hem kişiler arası hem de toplumlar arası iletişimin başlatılması, sağlıklı devamı ve sonlandırılması bu dil ve davranış şekilleri ile gerçekleşir. Aynı Türk toplumunda büyüklerin elinin öpülmesi selamlaşma sırasında gerçekleştirilen rutin bir hareket olmasına rağmen Avrupa ülkelerinden birinde bu hareketin geçerliliğinin olmaması gibi yeme- içme alışkanlıklarında da bir kültüre göre “uygun” ya da “yerinde” bir davranış, diğerine göre “uygunsuz”, “yersiz” bir davranış olarak görülebilir. İletişimin temelini oluşturan selamlaşma, hitap ve vedalaşmayla ilgili sözlü/ sözsüz davranış biçimleri, toplumda egemen olan sosyal kurallar ve değer yargılarına göre şekillenirken, iletişime başarılı bir giriş yapmak anlamına gelir ve sağlıklı yürüyebilmesinin de önkoşuludur. Kültürlerarası karşılaşmalarda karşı tarafa göre uygun olmayan bir selam veya yeme şekli, iletişimin başarısızlıkla sonuçlanmasına, hatta henüz başlamadan bitirilmesine yol açabilir. Böyle bir olay, karşılıklı olarak önyargıların oluşmasını da beraberinde getirecektir. Hem kişiler arası hem de toplumlar arası boyutta yaşanabilen iletişim kazalarının gerçekleşmesi, bu gündelik dil ve davranış şekillerinin kültürden kültüre değiştiği bilgisi göz önünde tutularak engellenebilir. Sağlık iletişimin başlaması, devamı ve sonlandırılmasında önemlidir.