Bu çalışma, Victor Hugo’nun 1862 tarihli başyapıtı Sefiller’deki yoğun ahlaki bir ikilemin sonucunun faydacı etik bakış açısından bir değerlendirmesini yapmayı amaçlamaktadır. Sözkonusu ikilemi yaşayan kişi eserin baş kahramanı Jean Valjean’dır. Eski bir mahkûm olan Valjean, suçunun bedelini ödeyip hayatını arındırmış ve sahte bir adla Fransa’nın bir şehrinde belediye başkanı olmuştur. Yıllar sonra, kendisinin yerine bir başkasının yanlışlıkla tutuklandığını öğrenir. Valjean şimdi, bu adamın tutuklanarak korkunç cezalar çekmek üzere kalyonlara gönderilmesine ses çıkarmama veyahut onu kurtarmak adına kimliğini açığa vurup yeniden hapsedilmeyi göze alma gibi bir durumla yüzyüzedir. İkincisini yapmakla, roman yazarının açıkça onu yönlendirdiği deontolojik etik taleplerine göre davranmış olur. Bununla birlikte, bu çalışma Valjean’ın ikinci seçeneği tercih etmekle, faydacı etik bakış açısından ahlaki davranmamış olduğunu iddia etmektedir. Bunu da, Jeremy Bentham’ın ortaya koyduğu görüşlere dayanarak kanıtlamaktadır. Nitekim faydacı etik ilkelerince bir eylemin ahlakiliği değerlendirildiğinde, mutluluk ve mutsuzluk oranının o hareketten etkilenen herkes için niceliksel anlamda dengeli olması gerekir. Bu bağlamda hayırsever belediye başkanlarını kaybetmenin diğer karakterler üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, tek bir bireyin kurtarılması iyiliklerin en yücesi olarak görülemez. Çalışmada, daha sonra, bu değerlendirmeye karşı olası itirazlar incelenecek, birtakım etik kuramcıları ve Bentham’ın kendi yazıları aracılığıyla bu itirazların çalışmanın merkezi argümanını geçersiz kılamadığı gösterilecektir.