Sabahattin Kudret Aksal, şairliği, denemeciliği ve tiyatro yazarlığının yanında Türk hikâyeciliğinde kendine özgü bir yer edinecek nitelikte hikâyeler kaleme almayı başarmıştır. Hikâyeciliğe, Sait Faik Abasıyanık etkisi altında başlayan ancak özellikle inşa ettiği karakterlerle ondan ayrılan Aksal’ın hikâyelerinin tamamında kendi halinde yaşayan, küçük dünyalarında çeşitli meseleleriyle uğraşan ‘küçük insanların’ hikâyelerini okuruz. O, hikâyesini ‘küçük insanın’ meselelerini ortaya koymak, dünyasını okuyucuya sunmak gayesiyle kurar. Bu çalışmada Aksal’ın toplam 32 adet olan hikâyelerinin tamamında temel izlek olarak nelerin işlendiği, bu izlekler bağlamında ‘küçük insanla’ ilgili hangi meselelerin ortaya koyulduğu, belirlenen kavramların metinler üzerinden tartışılması yöntemiyle incelenecektir.