Türklerde Yaşam Tarzı Olarak Göç Olgusu ‘Göç Yolda Düzelir’
(Migration of Turks as a Lifestyle: ‘The Caravan Organises Itself on the Road’ )

Yazar : Fuat Bozkurt   - Seyfi Özgüzel  
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2019
Sayı : 100
Sayfa : 815
1805    980


Özet
Bu çalışmayla, göçlerin nedenleri, süreçleri ve sonuçları ile kültürel boyutun buna etkisine ışık tutulmuştur. Göç olgusu birey ve toplumun yaşantısında önemli bir role sahiptir. Türk kültüründe göçmenlik özel bir olgudur. En eski Türk destanlarından biri olan Göç Destanı, Orta Asya’daki Horasan’dan göç eden Türklerin Anadolu’ya yerleşmelerini anlatır. Ama günümüze kadar yaşamlarını yarı göçebe olarak sürdürmüşlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nun gelişmesiyle Türklerin göçü Balkanlara doğru devam etmiştir. 18. yüzyılın sonlarına doğru Kırım, Girit, Makedonya ve Kafkaslardan Anadolu’ya doğru göçlerin başladığı görülmüştür. İç göç 1950’lerde Anadolu’nun fakir bölgelerinden sezonluk işçilerin Çukurova’ya çalışmak, yaşamak maksadıyla da tamamen İstanbul’a yerleşmeleri ile başlamıştır. Anadolu’dan dışarıya dış göç ise 1960’larda Türklerin Batı Avrupa ülkelerine misafir işçi olarak gitmeleri ile başlamıştır. Coğrafi konumundan dolayı Türkiye, Doğu ile Batı’yı birleştiren bir köprü konumundadır. Göç olgusu Türk destanlarında ve hikayelerde önemli bir konudur ve göç alanındaki sözcük ve söylemler Türkçe’de önemli bir yer tutmaktadır. Türk göçlerinde en önemli özellik, göçlerin plansız olmasıdır. “Kervan yolda düzülür” sözü önemli bir atasözüdür. Göç elem, keder, acı ve üzüntü kaynağıdır, ancak bu olumsuz etkiler barış, neşe ve mutluluğa dönüşebilir. Göç, yaşam gibi, çok fazla çaba, gayret ve mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Hem bireyin hem de toplumun karşılıklı olarak çaba göstermesi durumunda, göç başarılı olma ve katma değer oluşturma potansiyeline sahiptir.

Anahtar Kelimeler
Türk göçmenliği, Türkiye’de iç göç, göçmenliğin kültürel boyutları,

Abstract
This study describes causes, processes and results of migration and illuminates the influence of cultural dimensions. Migration is a phenomenon that plays an important role in the life of both individuals and society. For the Turks, migration has also another significance; one of their oldest epic is the migration epic describing their migration from Central Asia-Khorasan to Anatolia. However, this settled life is still semi nomadic. With the expansion of the Ottoman Empire, Turkish migration continued towards the Balkan. In the late 18th century, a migration process appeared from Crimea, Crete, Macedonia and the Caucasus to Anatolia. In the 1950s, seasonal workers from poor regions of Anatolia settled in Cukurova and an internal migration process to Istanbul started. In the 1960s, the guest workers’ movement to various European countries occurred. Due to its geographical location, Turkey functions as a bridge connecting East and West. Immigration is an important subject of Turkish epics and folk stories and expressions in the context of the migration concept take an important place in the Turkish vocabulary. The most important characteristic of Turkish migration is the fact that it is unplanned. A well-known Turkish proverb says: ‘The caravan organises itself on the road’. Migration provides bitterness, pain and sorrow, but these negative impacts can transfer into peace, joy and happiness. Such as life, migration enquires a great deal of effort and necessary tension. In case of mutual endeavour of both the individual and society, migration has the potential to be successfully and of added value.

Keywords
: migration of Turks, internal migration in Turkey, Turkish guest workers, semi-nomadic life