Karagöz Oyunlarında Doğa İkilemi
(Contradiction of Nature in Karagöz Plays
)
Yazar
|
:
Zümre Gizem Yılmaz Karahan
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2019
|
Sayı |
:
100
|
Sayfa |
:
1133
|
1786 1180
|
Özet
Geleneksel gölge oyunları insan-insan olmayan ve doğa-kültür ilişkilerini sorunsallaştırmakta, hem Anadolu insanı ve fiziksel çevre arasındaki karşılıklı bağlılığı hem de bu tür maddesel ilişkilerin nasıl doğa üzerinde güç ve kontrol sağlamaya bağlı olduğunu göstermektedir. Böylece Anadolu kültüründeki gölge tiyatrosu, insan davranışlarındaki doğa ikilemini sahneye taşır. Gölge oyunları (Karagöz oyunları) doğayı ve maddesel varlıkları ironik bir biçimde hem insanlığa katkıda bulunan sezgili hem de sosyal sınırların ortadan kalktığı ve kaosun ve yasa dışı işlerin döndüğü uğursuz ve lanetli varlıklar olarak iki şekilde tasvir eder. Bu sebepten, verimli olması gereken ‘doğal’ bir çevre, insanların korktuğu ve nefret ettiği endişe veren bir yere dönüşür. Benzer bir şekilde, çoğu gölge oyununda, fiziksel çevreler ve doğa medeni sistemin ‘uyumlu’ düzenini tehdit eden hain varlıkların mesken tuttuğu yerlermiş gibi anlatılır. Bu çerçevede, bu çalışma doğaya hem olumlu hem olumsuz anlamlar veren ve tehdit edici roller biçen bazı Karagöz oyunlarını inceleyecektir.
Anahtar Kelimeler
geleneksel gölge tiyatrosu, Karagöz, Hacivat, hayal sahnesi, doğa
Abstract
Traditional shadow plays problematize human-nonhuman and nature-culture relations, revealing both the interconnectedness between Anatolian people with the physical environment and the ways in which such material entanglements are contingent on an ethics of power and control over the natural world. In this way, shadow theatre in Anatolian culture dramatizes a contradiction in human attitudes towards nature. Shadow plays (Karagöz plays) ironically portray nature and material beings both as sentient beings that contribute to the human realm and as ill-omened and malicious environments suitable for chaos and outlaws where social boundaries vanish. Therefore, a ‘natural’ environment which is supposed to be fertile turns into a threatening place feared and hated by human beings. Likewise, in many shadow plays, natural environments are home to venomous beings menacing the ‘harmonious’ order of the civilized system. Within this framework, this study will examine some Karagöz plays attributing both positive and negative connotations and assigning threatening roles to nature.
Keywords
traditional shadow theatre, Karagöz, Hacivat, dream stage, nature