Ninniyi Divan Şairlerinden Dinlemek
(Listen to the Lullaby of the Divan Poets
)
Yazar
|
:
Özge Öztekin
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2016
|
Sayı |
:
88
|
Sayfa |
:
45-68
|
5113 2322
|
Özet
Bu yazı vesilesiyle, 18. yüzyılın sonundan 19. yüzyılın
sonuna dek tarayabildiğimiz metinlerden hareketle bir tespit ve değerlendirme yapmaya
çalışacağız. Bazı divanlar ve mesneviler ile bir gazetede karşılaştığımız aruzla yazılmış
şiirler örneklem alanımızı oluşturmaktadır. Ninni, klasik şiirde özellikle kadın şairlerin
yaratıcılığında karşımıza gelmektedir. Şeref Hanım, Nakıyye Hanım ve Naciye Hanım
bu anlamda öne çıkan isimlerdir. Ninnilerini murabba ve muhammes nazım biçimiyle
yazmışlardır. Ancak biri çok meşhur bir şairin olmak üzere -şimdilik tespit edebildiğimiziki
şiirde erkek dilinden yazıldığı da bilinmektedir. Şeyh Gâlib ve Şakir Mehmed’in
metinleri bu bağlamda okunabilir. Tardiyye ve şarkı nazım biçimini kullanmışlardır.
Terim olarak ise, doğum kutlamalarını anlatan bazı tarih manzumeleri ile bir şarkıda
ninni sözcüğüne rastlanmaktadır. Yine Şakir Mehmed’in, Trabzonlu Emin Hilmi’nin ve
Raşid İbrahim’in divanlarında bu örnekler görülmektedir. Söz konusu tarih manzumeleri,
kıt’a-i kebire nazım şekliyle yazılmıştır. Kimi ninnilerde tekrar unsurunun ikileme,
nakarat, önceleme veya tarsî’ yoluyla sağlandığı göze çarpmaktadır. İyi dilekte bulunma
ve dua etme, sevgi aktarımı, nasihat ve tavsiye, insana ve insan olmaya dair ontolojik
ve tasavvufi çıkarımlar, kız çocuklarının yetiştirilmesi, şair olmanın gerekleri gibi pek
çok unsur işlenmiştir. Ninni söyleyicisi olarak teyze, abla (ki onlar aynı zamanda şairin
kendisidir), dadı ve nine geçmektedir.
Anahtar Kelimeler
Ninni, Divan şiiri, gelenek, yineleme, bellek
Abstract
Lullaby sung either to sleep and relieve baby or to silence the crying baby. It is a
poem that sung with melody and rhytmic shaking. It is a cultural memory transmitters
that carries meaning transfers from local to global. There are many texts written on
lullaby in Turkish literature. The lullaby is anonymous product of Turkish folk poetry.
It is a non-anonymous literary work in classical Turkish poetry. Lullabies are in the
divans, mesnevies and a newspaper. This report will focus on ten of them especially at
the end of 18 th century until the late 19 th century. Seyh Gâlib, Sakir Mehmed, Seref,
Nakıyye, Naciye, Emin Hilmi and Rasid Ibrahim have said lullaby poems. Lullaby texts
in classical poetry written in murabba, muhammes, tardiyye and sarki forms. It is also
found in the word lullaby written poems for birthday celebration. Chorus, repetitions,
foregrounding, anaphora, epistrophe and parallelism are again elements in lullabies.
Lullaby tellers are aunt, sister, nanny and grandma in this poems. Baby names are said in
some lullabies. It is also said that some lullabies that baby’s degree of kinship according
to poet. This article aims to consider the lullaby over Divan poetry and to make multiple
evaluation.
Keywords
Lullaby, Divan poetry, tradition, repetition, memory