The Impossible Space Between Desire and Pleasure: A Comparative Study of Love in Rūmī and Lacan
(Arzu ve Zevk Arasındaki İmkânsız Mekân: Mevlâna ve Lacan'da Karşılaştırmalı Bir Aşk İncelemesi
)
Yazar
|
:
Mousa Rahimi
- Ghiasuddin Alizadeh - Masoud Farahmandfar
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2023
|
Sayı |
:
116
|
Sayfa |
:
1165-1178
|
|
Özet
Bu makale, İran'ın en etkili şair ve mutasavvıflarından biri olan Celâleddin Muhammed Rûmî ile ünlü Fransız psikanalist ve filozof Jacques Lacan’ın eserlerindeki aşk kavramı üzerine bir incelemedir. Bu araştırmada aşk, Mevlana’ya göre tasavvufun dille ifade edilemeyen en yüksek mertebelerinden biri olarak, ve mantıksal akıldan toptan vazgeçmeyi içeren Lacan’a göre narsisist köklere dayanan hayali ve yanıltıcı bir ilişki olmak üzere iki açıdan ele alınmıştır. Bu karşılaştırma, iki görüş arasındaki farkın, aşk tanımındaki farklarına kadar uzandığını açıkça ortaya koymaktadır. Lacan'a göre aşk, özneye Öteki ile birlik ve tamamlanmaya dair sahte bir vaat veren optik bir yanılsama olarak hayali düzenin içinde yer alır. Bununla birlikte, Mevlana için aşk, Lacancı terimlerle, bedensel formun zincirlerinden ve prangalarından kurtulmanın ve Öteki'ni mümkün olan en gerçek anlamda kucaklamanın tek yolu olarak Gerçek düzene aittir. Sonuç olarak aşk, Lacancı psikanalizde öznenin imgelere ve nesnelere hapsolmasıyla gelişimini engellediği için son derece olumsuz bir yer bulurken, Mevlana'nın dünya görüşünde özneyi tam anlamıyla bir zevk haline getirmesiyle olumlu bir statü bulmaktadır. Öteki'nin varlığı. Bu çalışma, Mevlana'nın fikir ve anlatımlarını psikanalizin diline çevirerek Mevlana-Lacancı bir aşk tanımı ortaya koymaya ve bu durumda aşkın Lacan'ın düşüncesinde kendi aşk tanımına kıyasla nasıl bir yer alacağını görmeye çalışmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Mevlana, Lacan, Aşk, Hayali Düzen, Gerçek Düzen
Abstract
The present article is a study on the notion of love in the works of Jalal ad-Din Muhammad Rumi, one of the most influential Persian poets and mystics, and Jacques Lacan, the renowned French psychoanalyst and philosopher. In this research, love is approached from two perspectives, namely, love in the view of Rumi, as one of the highest levels of mysticism which cannot be expressed through language and entails a wholesale renunciation of logical reason, and love in the eyes of Lacan as an imaginary and illusory relationship, based on narcissistic roots. This comparison makes clear that the difference between the two views goes back to their difference on the definition of love. For Lacan, love is located inside the imaginary order, as an optical illusion which gives the subject the false promise of unity and completion with the Other. However, for Rumi love belongs, in Lacanian terms, to the Real order, as the only way to escape the chains and shackles of the bodily form and embrace the Other in the truest possible sense. As a result, love finds a highly negative place in Lacanian psychoanalysis, since it impedes the subject’s development out of its imprisonment to images and objects, while in Rumi’s worldview it finds a positive status due to its ushering of the subject into a full jouissance of the Other’s presence. This study tries to put forth a Rumi-Lacanian definition of love through translating Rumi’s ideas and expressions to the language of psychoanalysis, and see, in that case, what place love will occupy in Lacan’s thought, compared to his own definition of love.
Keywords
Rumi, Lacan, Love, Imaginary Order, Real Order