Medea’nın Ağıtı: Kinestetik Bir Performans
(Lament of Medea: A Kinesthetic Performance
)
Yazar
|
:
Fulya Kincal
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2023
|
Sayı |
:
114
|
Sayfa |
:
551-566
|
|
Özet
Bu çalışma, kimliğin dil ile inşa edildiği teorisini tartışmak amacıyla yazılmıştır.
Bireysel kimliğin değişen, dönüşen ve kurgusal bir olgu olduğu fikrinden
hareketle, okuyucu veya dinleyici de duyusal izlenimler yaratma suretiyle, kimlik
algısının değiştirilebileğini göstermektedir. 19. yüzyıl İngiltere›sinde kadınla ilgili
düşünceler en şiddetli kadın düşmanı imaları kazanırken, kadın sanatçıların yeni
bir kimlik ve dolayısıyla dil arayışı çabaları bu araştırmanın motivasyonu olmuştur.
Özellikle ağıt edebi türünün hem görsel hemde işitsel algı yaratarak, kimlik
kavramına etksini tartışılmaktadır. Üslup analizi tekniğini ve ağıt yakma yöntemini
kullanarak, antik Yunan kahramanı Medea’nın sosyal kimliğinin değiştirilmesi
olanağını göstermektedir. Bu makale, Viktorya döneminin iki önemli şairi Amy
Levy ve Augusta Webster’ın şiirleri aracılığla kimlik kavramına postmodern bir
bakış açısı kazandırmaktadır. Webster ve Levy kolektif kültürel yapıları keşfetmek
için Yunan mitolojisine döndüler, ağıtın gücünü edebi bir araç olarak kabul ettiler
ve onu eski Yunan oyun yazarı Euripides’in Medea’sına yeni bir bakış açısı
sağlamak için kullandılar. Şiirlerini sorgulayıcı sorular, aliterasyon, asonans,
fonetik yapılanma, yüksek metaforik dil, kelime oyunu, paralellik ve antitez gibi
dilsel ve bağlamsal ağıt kurallarına göre formüle ettiler. Mecazi anlatımları ve
kuralları yıkan dil kullanımıyla okuyucuyu kadın kahramanın hüznüne ve yasına
tanık edip Medea’yı yeniden düşünmek gerektiğini düşündürdüler. Bu şairlerin
şiirlerini çözümleyerek, bu makale, katı ve istikrarlı kimliğin yapısökümünde
ağıt dilinin gücüne dair önemli bir içgörü sağlamaktadır. Ayrıca, ağıtın kinestetik
algı oluşturarak konuşan öznenin benlik algısının inşasında oynadığı önemli
rolü kanıtlamaktadır. Bu çalışma, Amy Levy ve Augusta Webster’in şiirlerini
inceleyerek, Medea’ya yeni bir başış açısı sunar ve Medea’yı kötü ününden kurtarır.
Böylece, ağıtın sosyal yaşamın kurguladığı kimliğe yıkıcı etkisine dikkat çeker.
Anahtar Kelimeler
ağıt, kimlik, Medea
Abstract
This study shows how the language of lament liberates a woman from a socially
constructed murderous identity. By using stylistic analysis and mainly focusing
on the method of singing lament, this article shows the possibility of undermining
the socially constructed identity of the ancient Greek heroine Medea. As the
19th-century thoughts in England about women acquired the most exacerbated
misogynist overtones, the problem for the women artists was a desperate search
for a new identity and, thus, for language. Two crucial Victorian poets, Amy Levy
and Augusta Webster, turned to Greek mythology to explore the collective cultural
constructions, recognized the power of lament as a literary device and used it to
provide a new perspective to ancient Greek playwright Euripides’ Medea. They
formulated their poem using the linguistic and contextual rules of lamentation,
such as interrogative questions, alliteration, assonance, phonetic structuring, highly
metaphorical language, wordplay, parallelism and antithesis. Due to the figurative
devices and deviant use of language, they made the reader witness the melancholy
and mourning of heroin. They got the reader to think that they should reconsider Medea. Thus, this study focuses on the poetic language of Levy and Webster to
provide a different angle to the concept of identity and give the reader a better
sense of what Medea is all about. This article provides critical insight into the
power of the language of lament in the deconstruction of rigid and stable identity.
Moreover, it shows the critical role that language and the performance of lament
play in the construction of the self-perception of the speaking subject.
Keywords
lament, subjectivity, Medea