Samim Kocagöz’ün Islak Ekmek Oyunu Üzerine Bir İnceleme
(An Investigation on Samim Kocagoz’s “Islak Ekmek” Play )

Yazar : Songül Taş    
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2018
Sayı : 93
Sayfa : 63-72
4893    1935


Özet
Samim Kocagöz’ün “Islak Ekmek” adlı tiyatro eserini yapısal çözümleme ile ele alan bu çalışmada, sanatçı gözü ve duyarlığı ile oluşturulan sanat eserlerinden yansıyan insan ve hayat gerçeği üzerinde durulmuştur. Mahalli teması İzmir’de bir çöplükte yaşamaya çalışan insanların sefaleti, çocuksuzluğun kadın için yarattığı yıkım olan eserde, evrensel tema açlık, açlıktan kurtulmaya dair umut ve insanın kendine dürüst olmasıdır. Yazar, büyük şehirlerin görmezden gelinen ve çöp yığını arasında kaybolan insanlarının dramını sergiler. Eserdeki en önemli unsur, çöplük sakinlerinden birinin kolunun altında getirdiği “somun ekmek”tir. Eserde öne çıkan kişiler sırayla bu kupkuru ekmeği ıslatarak yiyecektir. Kırık testi, maşrapa ile su da açlığın boyutlarını sergilemede önemlidir. Yazar, gerçek hayattaki benzerleri kadar inandırıcı kişiler oluşturmuştur. Her duruma karşı, kişiliklerine uygun davranışlar sergileyen, iç dünyaları ile toplumsal şartların arasında ezilmiş oyun kişileri, arka mahallelerde, çöplüklerde yaşama tutunmaya çalışmanın zorluğunu somutlaştırır. Hayata dair bütün değerlere karşı inançlarını yitiren insanların yeniden can bulma çabasına girip giremeyecekleri düğümü oluşturur. Çöplükten medet uman iki kesim çatışır. Biri belediye görevlileri ki onlar resmiyet ve otorite olarak sezdirilir, diğeri de oyunun merkezinde yer alan yaşamlarını çöplükten bulabildiklerine borçlu olan, açlıkla boğuşan en alttaki kesimden insanlardır. Gerçeğe bağlı, yani mimesise dayalı bir yansılamanın esas alındığı oyunda, geri planda kadının önemli sorunlarından “kısır” olma hâli, “çocuksuzluk” temi de dikkati çeker. Toplum dışına itilmiş aç insanların var olma, acımasız hayat şartları karşısında tutunma çabasını sergileyen “Islak Ekmek”te aksiyonu sağlayan unsurlar, bir alt kültür dilini sezdirici biçimde argo ve küfürle iç içe verilir.

Anahtar Kelimeler
Islak Ekmek; oyun; tiyatro; Samim Kocagöz

Abstract
In this study, which handles the theater play called “Islak Ekmek” written by Samim Kocagöz by structural analysis, the human and life reality reflected in the works of art created by the artist’s eye and sensitivity is emphasized. The local theme of the play is about poverty of people trying to live in a dump in İzmir and the destruction of childlessness for a woman. The universal theme of the play is the hope of getting rid of hunger and the honesty of person towards himself. The author exhibits the drama of the people who are ignored in big cities and who disappear among the trash. The most important element of the play is the “bread loaf” that one of the dump residents brings under his arm. The people who stand out in the play will one by one eat this bread by wetting it. The broken pot, mug and water are also important in displaying the dimensions of the hunger. The author created characters which are as credible as real life ones. Against all odds, the people in the play who behave in accordance with their personalities, who are oppressed between the inner world and the social conditions embody the difficulty of trying to keep alive in the slum. The knot is created where people who have lost their faith in all values of life will enter into the effort of resurrection or not. Two parties, who want to take advantage of the dump, clash. One is the municipal officials who are reflected as authoritative , the people from the lowest segment who are perceived as official and authoritative, and the other party is the low class people who live in the slum, who live with whatever they can find out of garbage and who struggle with hunger. It is noteworthy that the backward-looking “reflection” based on a mimesis which is is taken as a basis in the play, infertility and the state of childlessness is also emphasized in the background as one of the most important problems of women . The elements that provide the action in the “Islak Ekmek” play where effort of hungry people expelled from the society to exist and hold in the face of the cruel living conditions are given together with curse and Argo so as to implicate a subculture language.

Keywords
Wet Bread; play; theater; Samim Kocagöz