Polisiye Edebiyatta Kadın Dedektifler: Esra Türkekul’un Kapalıçarşı Cinayeti Kitabı
(The Women Detectives in the Detective Literature: Esra Türkekul’s Kapalıçarşı Cinayeti Novel
)
Yazar
|
:
Selin Önen
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2018
|
Sayı |
:
93
|
Sayfa |
:
139-150
|
3919 1910
|
Özet
19. yüzyılda ortaya çıkan klasik polisiye romanında, Mandel (1996) in tartıştığı üzere aksayan
düzeni onararak rasyonaliteyi yeniden sağlamaya çalışan bir dedektif karakteri bulunmaktadır.
Dedektifin toplumsal konumu da tarihsel ve toplumsal değişikliklerle ilişkilidir. Nitekim klasik
polisiye romanında bilim ve akıl kavramlarının vurgulanması Aydınlanma ve pozitivizmle
ilişkilidir. Dönemsel olarak değerlendirildiğinde, iki dünya savaşı arasındaki dönem İngiliz
polisiyesinin Altın Çağ dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde kadın yazarlar ve kadın
dedektifler ön planda olup şiddetin hakim olmadığı, huzurlu ve rahatlatıcı mekanlarda işlenen
polisiye kurgular dikkat çekicidir.
Bu döneme 1920’li yıllarda Amerika’da yaygınlaşan, özellikle erkeksi dedektif karakterlerin
ağır bastığı hard-boiled geleneği eşlik eder. 1970’lerin sonunda, Amerika’da polisiye edebiyatta
kadın bakış açısı ön plana çıkmıştır. Dedektif karakterlerin toplumdaki ataerkil değerlere göre
tanımlanmaması, kadının kendi öznelliğinin farkında olması, toplumun farklı kesimlerinden
kadınların kurguya dâhil edilmesi bu döneme ilişkin göze çarpan değişikliklerdir. Bu çalışmada,
polisiye romanda modern kadın dedektif figürlerinin ortaya çıkışının kadın hareketi ve feminist
yaklaşımla ilişkili olduğu tartışılmaktadır. Bu bağlamda Esra Türkekul’un Kapalıçarşı Cinayeti
isimli kitabı amatör kadın dedektif karakterinin öznelliğini nasıl inşa ettiği, sınıfsal duruşu,
kendisiyle ve diğer insanlarla kurduğu etkileşim bağlamında incelenmektedir.
Anahtar Kelimeler
polisiye edebiyat; detektif; feminizm; feminist metodoloji; toplumsal cinsiyet; orta sınıf
Abstract
As Mandel (1996) argues, there appears, in terms of detective character, an attempt to
rebuild the rationality by restoring the deflected order in the classic detective novel, which emerged
in the 19th. century. The social position of detectives is also related to historical and societal
changes. Thus, the emphasis on science and reason concepts are related to the Enlightenment
period and positivism. Assessing periodically, the period between the two world wars is named as
the Golden Age of the British detective novel. In this period, female writers and detectives were
at the forefront of crime fiction in a peaceful and relaxing environment wherein violent elements
were not predominant, which was striking.
Hard-boiled tradition involving masculine detective characters were widespread in America
during the 1920s Golden age period. By the end of the 1970s, the female viewpoint came into
prominence in American detective fiction. Detective characters identified apart from societal patriarchal values, women aware of their subjectivity and the incorporation of women comprised
of different stratas, which are striking features of this period. This paper argues that the emergence
of modern female detective characters is related to the women’s movement and feminist approach.
In this framework, this paper will examine Esra Türkekul’s Kapalıçarşı Cinayeti novel in the
context of how the amateur female detective character constructs her subjectivity, class position
and her interaction with herself and with other people.
Keywords
dedective literature; detective; feminism; feminist methodology; gender; middle class