Aylak Adam ve Tuhaf Bir Kadın Sokaklarda Gezinirken: Aynı Sokaklar[da] Farklı Deneyimler[le]
(The Idle Man and the Strange Woman Stroll the Streets: Same Streets, Different Experiences )

Yazar : Meral Akbaş   - Nihan Bozok  
Türü : Araştırma Makalesi
Baskı Yılı : 2015
Sayı : 81
Sayfa : 125-138
6033    2487


Özet
Sokaktaki her adımın, her yolculuğun bir hikâyesi vardır. Yola çıkanların binbir kelimeli hikâyeleri, bu dünyanın nasıl farklı deneyimler içerdiğinin de kanıtı gibidir. Şehrin sokakları, onları adımlayanlar değiştikçe yeni anlamlar kazanır. Kimileri için karanlık ve belli bir zamandan sonra adım atılamaz olan bir sokak, başka birilerinin evidir meselâ; herkesin her saat yürüyebileceği bir sokak, o sokağa her yolu düşenin aynı duygularla geçip gittiği bir yer değildir belki de. Beyoğlu gibi... Bu çalışma, Beyoğlu’nun sokaklarını kendine mesken tutan iki metnin, Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ının [1959] ve Leyla Erbil’in Tuhaf Bir Kadın’ının [1989] ardından giderek kadın ve erkeğin sokakta olma/kalma/dolaşma deneyimlerinin farklılığını tartışmak derdindedir. 1960’ların Türkiyesi’nde Aylak Adam’ın ‘rahatça’ gezindiği, ‘tuhaf kadın’ Nermin’in ise 1980’li yıllarda ‘düştüğü’ Beyoğlu sokaklarının bu farklı hikâyelerini dinleme niyetine ‘flâneur’ ve ‘flâneuse’ sûretlerini tarihsel figürler olarak değil de ‘eleştirel metaforlar’ olarak ortak edecek bu metin, aynı sokaklarda gezen bir adamın, Aylak Adam Bay C.’nin ve bir tuhaf kadının, Nermin’in ‘ayrı’ dünyalarının, dertlerinin, endişelerinin, korku ve mutluluklarının ve tüm bu duygulanımlarının sokaktaki tezahürlerinin peşine düşecektir.

Anahtar Kelimeler
Kamusal Alan, Flâneur (Flanör), Flâneuse (Flanöz), Toplumsal Cinsiyetlendirilmiş Deneyimler.

Abstract
Every steps on the streets has many stories. The thousand-word stories of the people taking the roads are the proofs of how this world we live in contains many different experiences. The streets of cities change and gain new meanings with new people stepping them. For instance, a street for whom is dark and not walkable after a certain time may be the house of another people; a street which is open to be stepped anyone, every hour, may not be a place where inspires same feelings to every people passing in that street. Just like Beyoğlu… In this study, by following the novels of Yusuf Atılgan, Aylak Adam [The Idle Man, 1959] and of Leyla Erbil, Tuhaf Bir Kadın [The Strange Woman, 1989], both of which settled in Beyoğlu, it will be examined how male and female writers narrate different lives, feelings, thoughts and interpretations of men and of womenwalking on the streets. Moreover, the images of ‘flâneur’ and of ‘flâneuse’, rather than historical figures, will be discussed as critical metaphors with reference to the comparison between The Idle Man by Yusuf Atılgan and The Stranger Woman by Leyla Erbil. An analysis on the lives of Mister C, idle of the years 1950s, and of strange woman, Nermin who walks in Beyoğlu in 1980s, that refers to the different experiences of urban/public/street by men and women, will give a chance to a critical interpretation of the social history of Turkey and to a re-reading of past.

Keywords
Public Sphere, Flâneur, Flâneuse, Gendered Experiences.