Karşılıklı Söyleşme/Deyişme Üslubuna Dayalı “Değirmenci” Türküleri ve Yunanca Varyantı
(The Miller (Değirmenci)’s Songs and Greek Variant Based on the Style of Dialogue/ Expression
)
Yazar
|
:
Eray Cömert
|
|
Türü |
:
Araştırma Makalesi
|
Baskı Yılı |
:
2014
|
Sayı |
:
78
|
Sayfa |
:
131-178
|
1788 1021
|
Özet
Değirmenci ile değirmene un öğütmeye gelen kadın arasında geçen olayların söyleşme/
deyişme üslubuyla tasvir edildiği müzikal eserler, Anadolu’da ve Anadolu dışı coğrafi
alanlarda yaşayan Türk topluluklarında yaygın olarak görülmektedir. Kaynağı ya da ilk
olarak ortaya çıktığı yöre konusunda henüz fikir sahibi olamadığımız bu tarz eserlerin, kimi
zaman melodik, kimi zaman da tematik varyantlar halinde dilden dile aktarılarak günümüze
değin varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. İletişim ve etkileşimin sınırlarıyla doğru orantılı
biçimde coğrafi yayılma alanını Anadolu sınırları dışına taşıyan bu tarz eserlerdeki en
belirgin özelliğin “karşılıklı söyleşme” üslubu olduğunun altını çizmekte fayda vardır.
Zira bu özellik “Değirmenci ile Kadın” deyişmesini, Anadolu’da ve Anadolu dışı coğrafi
alanlarda görülen “değirmen” ya da “değirmenci” konulu diğer eserlerden ayıran en önemli
unsurdur. Diğer yandan, Türkiye’de “Değirmenci Kantosu” adıyla 20. yüzyılın ilk yarısında
piyasaya sunulan plaklarla profesyonel icra ortamına taşınan bu tarz eserlerin, belirli halk
kitlelerinde hangi yolla yaygınlık kazandığının, literatür taraması ve varyant karşılaştırması
yapılarak sorgulanması gerekmektedir. Bu çalışmada, “Değirmenci ile Kadın” deyişmesinin
yazılı-basılı ve işitsel literatürdeki örnekleri ele alınarak, bu tarz eserlerin yayılma imkânı
bulduğu alanlar tanımlanmakta ve farklı varyantların oluşum koşulları üzerine temel bir
tartışma başlatılmaktadır. Ayrıca, Yunanca güfteyle seslendirilen bir örnek üzerinden bu tarz
eserlerin kültürlerarası etkileşim sürecindeki durumuna atıfta bulunulmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Değirmenci, Değirmenci Türküleri, Değirmenci Kantosu, O Milona
Abstract
Musical pieces using a conversational style and depicting the encounter of a Miller
(Değirmenci) and a woman who brought wheat to the mill to grind into flour are common
among Turkic communities living in and around Anatolia. This kind of pieces, whose
initial source or place of origin is still unknown, are known to be preserved until today as
melodic or thematic variants passing down by word of mouth. We should emphasis that
the most characteristic feature of these musical pieces, whose geographical borders extend
beyond Anatolia in direct proportion to the borders of communication and interaction, is
its conversational style. This feature is the most important element which distinguishes
“The Miller and the Woman” conversational pieces from other “mill” or “miller” themed
musical pieces in and around Anatolia. On the other hand, these musical pieces entered the
professional music world and started to be played by professionals thanks to vinyl records
released in Turkey in the early 20th century under the name “The Miller Song”. A literature review and a variant comparison study should be carried out to question how these pieces
gained popularity among certain communities. This study examines various “The Miller and
the Woman” conversational pieces in written/print and oral literature, defines the regions
where these pieces had the opportunity to pass on, and presents a basic argument about the
conditions which led to the development of different variants. The study also refers to these
pieces’ role in intercultural interaction through a sample piece sung with Greek lyrics.
Keywords
Değirmenci (Miller), Değirmenci Songs, Değirmenci Canto, O Milona.